Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, “CHP’nin eski genel lideri Deniz Baykal, Türkiye’nin en açık, en kesin, en tartışmasız bankamatik memurudur..Niye?2017 yılında felç geçirmiştir.. Ve güzelleşmediği halde.. Konuşma, yürüme ve öteki hayati faaliyetlerini büyük oranda kazanmadığı halde..Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2018 milletvekili seçimlerinde tekrar milletvekili adayı yapılmıştır.. Ve o tarihden, vefatına kadar. Yaklaşık 5 yıl boyunca, yalnızca 3-4 sefer gittiği TBMM üyeliği ile milyonlarca lira maaş almıştır. Bundan daha net, daha açık, daha kesin bankamatik memurluk olur mu?” fikrini lisana getirdi.
Karahasanoğlu yazısında, “Hani sıradan bir memurluk olsa, alacağı maaş bugünün parası ile olsun 15 bin TL, olsun 20 bin TL.. Bunun 4-5 katı oranındaki milletvekili maaşı ile solcular en kral bankamatik memur örnekliğini bize göstere göstere yaşattılar.. Utanmadan, diğerlerine iftira ederek, kendi hatalarını, onların üzerine yıktılar..Bankamatik memurluğun en hükümdarının somut örneğini verdik..Şimdi “Bir bireye 3-5 maaşın örneğini vereyim.. Yok yok.. Şu an iktidar partisinin atamalarında, iktidar partisinin yönettiği belediye başkanlıklarında da olan, “Bir kurumun yöneticisinin, tıpkı vakitte yasal olarak iştiraklerin-yan kurumların da idare heyeti üyeliği yapması sebebi ile alınan huzur hakları”ndan bahsetmeyeceğim.. Bu ahlaksızlık olur. Niçin ahlaksızlık olur? Zira AK Partili belediyede yapılan ile CHP’li belediyede yapılanı birebir anda görmez, yazmazsak.. Yaptığımız ahlaksızlıktan öteki bir şey olamaz. Hani birtakım misyonlar için, yasal mecburilik vardır, pratikte de işin gereği olarak düzenleme bu türlü dizayn edilmiştir.. AK Partilide de, CHP’lide de birebir uygulama vardır..” tabirini kullandı.
Karahasanoğlu şunları kaydetti:
“Eğer bu uygulamaya itiraz ediyorsak, kaldırmamız gerekiyorsa (Ki ben de misal görüşteyim) hepsini birden kaldırmamız gerekir..
Ve parti ayrımı yapmadan, kimse bu maaşları yinelenmiş almamalıdır..
Ama, biz CHP’lileri yazıp, AK Partilileri görmezden gelirsek..
Muhalifler de AK Partilileri yazıp, CHP’lileri görmezse, bu sahtekarlık olur..
Maalesef muhalifler bunu yapıyorlar..
Biz o yanlışa düşmemekte ısrar edelim..
Ama artık benim “bir adama iki-üç maaş örneği”min, o tıp bir örnek olmadığını da belirteyim..
Benim örnek, tarihde hiç görülmemiş bir örnek..
Kanunda müsaade verilen değil, tam tersine anayasada yasaklanan bir durum..
Somut örnek dedim..
Onlar üzere suçlama yapıp, kaçmayalım..
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Liderleri Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş için, belediyeyi bırakmadan, cumhurbaşkanı yardımcılığını da üstlenmeleri planlamasını yapılıyor..
“Hani bir şahsa iki maaş, üç maaş yanlış idi?” diye muhaliflere hatırlatıp, devam edelim..
AK Partililerin hiçbirisi, “İki-üç maaş çok güzel” demiyor..
Ama siz çaktırmadan, iki vazifesi verip, iki maaşı, üç maaşı çok hoş üzere bir de övüyorsunuz..
Evet; evet.. Altı partinin birden imza attığı o mutabakat metninde.
SP liderinin “Bana ne Ayasofya’nın açılmasından. Siz, bir kişinin iki-üç maaş almasını nasıl kabulleniyorsunuz” modunda yaptığı açıklamalar.
Ahmet Davutoğlu’nun, Meral Akşener’in benzeri açıklamaları.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun benzeri açıklamaları..
Şimdi hepsi birden çöp oluverdi..
Adamlar; kanunda, anayasada yeri olmamasına karşın, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Liderlerini, birebir vakitte cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevlendirilmesini mutabakata vardırdılar..
Böylece, bu iki makamın yan huzur hakları, maaşlarını da dikkate aldığınızda, tahminen yüz binlerce liralık maaşları bu iki isme peşkeş çekecekler..
Bir de o denli güzelleme yaparak, ballandırarak anlatıyorlar ki..
İki-üç maaş almak, maharetmiş üzere..
Hem İstanbul Belediye Başkanlığı, hem de cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vazifesinin üstlenilmesi, güya bir muvaffakiyet imiş, bir fedakarlıkmış üzere bize o denli yutturmaya kalkıyorlar ki..
“Haydi ordan sahtekarlar..
Haydi ordan yalancılar..” demekten kendimi alıkoyamıyorum.”
Yorumlar kapalı.