Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu Lideri Canan Güllü, “Kendi tercihlerini kendileri yapan, ideolojisi dinî inançları üzerinde kimsenin kelam söyleyemeyeceği, sokakların geceleri de bayanlara ilişkin olduğu, istihdamın sürdürülebilmesi ismine tedbirlerin alındığı bir Türkiye mümkün. Bu çok mümkün ve bu mümkünü yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum. ‘Bu kadar uzun yıllar’ dediniz ya benim de tek bu türlü bir talebim var. Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum” diye konuştu.
Güllü, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2007’den bu yana her yıl dağıttığı Milletlerarası Yürekli Bayanlar Ödülleri’ne iki yıl evvel layık görülmüştü. Covid-19 tedbirleri kapsamında sanal ortamda düzenlenen merasimle mükafatını alan Güllü, bu sene ABD Dışişleri Bakanlığı’nın programı kapsamında Washington’u ziyaret etti.
Bu yılki merasime katılan Güllü, VOA Türkçe’den Dilge Timoçin’in sorularını da yanıtladı
“İktidar kendi kazanımları teker teker sekteye uğratan bir duruma geldi”
Güllü’nün söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
“2011 yılına kadar da önemli işlere imza atmış bir Adalet Kalkınma Partisi yani AK Parti iktidarından bahsediyoruz. Bazen vakti ikiye bölmüş üzere oluyoruz. Süratle koşan, depara kalkan bir iktidar vardı. Sonra o iktidar kendinin bu türlü o kazandıkları kazanımları teker teker sekteye uğratan bir konuma geldi ve kazanımların hepsinin tabanına vurmaya başladık biz. İstanbul Kontratı ile esasen hukuksuzca gittik. Cinsel istismar yasasında yaşları küçük olan genç kızların evlenmelerinin önünü açtık. Yasal mevzuatta anayasalarda değişimler yaptık. Müftüye nikah vererek laikliği yok ettik ki bayanlar için en değerli olay. Eşitlik denen bir şey Türkiye için kalmadı.
“Demokrasi ve eşitlik bizim vazgeçilmezimiz”
Bir bayanın insan hakları çabasında kazandığı en son nokta ne olabilir? Bir temsiliyet değil mi? İşte önümüzde seçim var ve Adalet Kalkınma Partisi ile birlikte muhalefetin başka partileri de bu seçimlerde aslında Türkiye’nin gerçek kıssasını, fotoğrafını önümüze koyacaklar. Kimi adaylaştıracaklar? Bu adayların kaçı bayan olacak, bu bayanların kaçı kabinelerde, bakanlıklarda yer alacak ve bu bayanlar için istihdam alanlarında ne üzere imkanlar sağlanacak? Kız çocuklarının okullaşması önündeki mahzurlar nasıl kaldırılacak? Erken yaşta evliliğinin önlenmesi ismine, parlamentodan yasalar çıkmaması ismine ya da yine evlenme yaşının gerçek bir tespitte denetim altına alınacağı müddetler. Hepsi bizim için beklentide olan noktalar. Zayıf bir karnedeyiz. Bunu biliyorum ki bugün ülkede gördüğümüz ve tekrar altını çizerek söylediğim şey demokrasi ve eşitlik bizim vazgeçilmezimiz.
“Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum”
Tüm bunlarla kendi tercihlerini kendileri yapan, ideolojisi dinî inançları üzerinde kimsenin kelam söyleyemeyeceği, sokakların geceleri de bayanlara ilişkin olduğu, istihdamın sürdürülebilmesi ismine tedbirlerin alındığı bir Türkiye mümkün. Bu çok mümkün ve bu mümkünü yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum. ‘Bu kadar uzun yıllar’ dediniz ya benim de tek bu türlü bir talebim var. Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum.”
Söyleşinin tamamını okumak için
Yorumlar kapalı.