Tanju Özcan'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na 'tek adam' eleştirisi: Canının istediğiyle masa kuruyor

Partisinden kesin ihraç talebiyle disiplin şurasına sevk edilmesinin akabinde dün Bolu’dan Ankara’ya 10 gün sürecek “Adalet ve Değişim Yürüyüşü”nü başlatan Özcan, Habertürk TV canlı yayınına bağlanarak Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.

Özcan, yürüyüşünü, seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu ve grubuna karşı yaptığını, “yanlış siyasetlerin sorumluları” oldukları için değişmelerini istediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun hiçbir şey olmamış, büyük muvaffakiyetler elde edilmiş üzere bir hava içinde olduğunu öne süren Özcan, “Her şey yanlıştı. Altılı Masa’nın kurulması yanlıştı. 4 partiye o kadar milletvekilinin verilmesi yanlıştı. Telaffuzlar yanlıştı. Toplumun gerçeklerine dokunan telaffuzlar, toplumun gerçek sıkıntılarıyla ilgili tespitler ortaya konulamadı. ‘HDP’nin peşine takılıyor’ imajının oluşmasına çok büyük katkı verdiler.” diye konuştu.

Özcan, Kılıçdaroğlu’nun hala daha değişimden bahsetmediğine değinerek, şöyle devam etti:

“CHP ‘Tek adam partisi değil.’ diyor, bal üzere tek adam partisi. Parti Meclisi’ni kendisi oluşturuyor. MYK’yi kendisi oluşturuyor, yetmiyor yüksek yargı durumunda olan Yüksek Disiplin Şurası’nı kendisi oluşturuyor. Belediye liderlerini kendi atıyor. Canının istediğiyle masa kuruyor. Canının istediğini, istediği kentten milletvekili yapıyor. Örgütü dinlemiyor. Milletvekillerini dinlemiyor, belediye liderlerinin fikrini hiç umursamıyor. Ondan sonra ‘CHP tek adam partisi değil, olursa da değişim, ona da ben karar veririm.’ diyor. Ne hakla? Kemal Bey’in partisi mi burası? Burası Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi.”

Kılıçdaroğlu’nun bu türlü devam etmesi halinde CHP’den ayrılarak yeni parti kurması gerektiğini savunan Özcan, “Oraya canı istediği vakit kendisinin önereceği birini başkan yapsın. Ne oluyor, Atatürk’ün partisinde kim kime altın tepsiyle genel başkanlık sunacak yahut veliaht tayin edecek? Biz padişahlık periyodunda mi yaşıyoruz? Kendisine altın tepside sunulduğu için… Kemal Bey’in gelişi hepimizi memnun etmişti, umutlandırmıştı fakat izlediği yanlış siyasetler sebebiyle bu noktaya geldik.” sözlerini kullandı.

Özcan, Kılıçdaroğlu’nun genel seçimlerde büyük farkla kazanacağını söylediğini anımsatarak, mahallî seçimler sürecine ait şunları kaydetti:

“Sayın Genel Başkan’ın başkanlığında, bu yapıyla gidersek biz büyük hüsrana uğrarız. Açık söylüyorum, İstanbul’u kaybederiz, Ankara’yı, Adana’yı, Mersin’i kaybederiz, Antalya’yı kaybederiz demiyorum, kaybedebiliriz. Birçok belediye lideriyle konuşuyorum, söylüyorum, ‘Haklısın’ diyorlar. Yalnızca Mansur Bey’le konuşmadım.”

‘Gönlümden geçen lider adayı İmamoğlu’

Gönlünden geçen genel lider adayının İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu olduğunu lisana getiren Özcan, şu değerlendirmede bulundu:

“Ben sokakta beşerlerle konuşan bir siyasetçiyim. Şu anda sokakta İmamoğlu’nun ismi öne çıktığı için ben de aday olması halinde kendisini desteklemeye hazır olduğumu tabir ettim ancak Sayın İmamoğlu aday olmazsa, Sayın Kılıçdaroğlu istifa ederek yahut olağan ya da harika kongreyle koltuğundan indirilebilirse, bu partide genel başkanlık yapabilecek çok sayıda insan var. İsmi bilinen yahut bilinmeyen.”

Özcan, “Sayın İmamoğlu ‘Ben adayım kardeşim, genel lider değişmeli, demokratik bir tüzük ortaya konmalı, programımız güncellenmeli, takımlarımız büsbütün yenilenmeli.’ diyecekse, ben Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ardında, yanında, peşinde dimdik durmaya hazırım.” görüşünü lisana getirdi.

İmamoğlu’nun kurduğu değişim platformundaki mevzulara katıldığını anlatan Özcan, “En çok katıldığım nokta, hiçbir şey olmamış üzere davranamayız. Sorumluyu da aramaya gerek yok. Sorumlu belirli aslında. Ben Ekrem Bey’in biraz daha net olmasını bekliyorum.” dedi.