TİYATRO
Çankaya Sahne
“Matmazel Julie”
Oyun, Jean ve Julie ortasındaki münasebetin detaylarını ve çatışmalarını ele alırken, insan tabiatının derinliklerine iner. Julie’nin sınıf üstünlüğüne ve gücüne karşın, Jean’in kararlı ve güçlü kişiliği onu etkilemeye başlar. Lakin bu alaka, Jean’in sahiden Julie’ye duyduğu hisler mi, yoksa yalnızca gücü ele geçirme isteği mu olduğu konusunda belirsizlik yaratır…
August Strindberg’in yazdığı, Mehmet Atay’ın yönettiği oyun 29 Mart tarihinde saat 20.00’de Çankaya Sahne’de seyirciyle buluşuyor.
Onuncu Köy Medya
“Bir Meczubun Hatıra Defteri”
Popriçin’in, diktatör bir rejim altında çalışan bir devlet memuru olarak sıkıcı bir hayatı vardır. Lakin, üstüne düşkün olduğu bir bayanın kızına aşık olmasıyla birlikte, delirmeye başlar ve kendisini İspanya Hükümdarı olarak hayal etmeye başlar. Bu durum, sonunda akıl hastanesine yatırılmasıyla sonuçlanır. Oyun, Popriçin’in ruhsal çöküşünü ve diktatörlük altında yaşamanın insan üzerindeki tesirlerini anlatır.
Nikolay Vasilyeviç Gogol’un yazdığı, Oğuzhan Karadavut’un uyarlayıp, yönettiği oyun 27,31 Mart tarihlerinde saat 20.00’de Karadavut Sanat Merkezi’nde izlenebilir.
KYB Medya
“Haybeden Gerçeküstü Aşk”
Yılmaz Erdoğan’ın kaleme aldığı “Haybeden Gerçeküstü Konuşmalar” isimli kitaptan uyarlanan iki kişilik oyun, bayan erkek bağının başlangıcından sonuna kadar olan süreç, yani flört etme, tanışma, buluşma, bağ başlangıcı, sıkıntılar, hengameler ve sonrasında yaşananlar ele alınır. Oyunun temel gayesi, günümüzde ilgilerde yaşanan zorlukları mizahi bir lisanla ele alarak seyircisine keyifli bir tecrübe sunmaktır.
Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı, Abdullah Yüksekcan’ ın sahneye koyduğu oyunu 31 Mart tarihinde saat 20.00’de Ankara Yeni Sahne’de izleyebilirsiniz.
Ankara DT
“Satranç”
Stefan Zweig’in “Satranç” isimli hikayesi, New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide geçen bir seyahati husus alır. Hikayenin baş karakteri, Tabip isminde bir adamdır ve bir satranç maçına müdahale etmesi nedeniyle Gestapo tarafından tecrit edildiği otel odasında hapsedilmiştir.
Doktor, tecrit edildiği oda içinde geçmişine uzanan bir seyahate çıkar. Bu seyahatte, hayatında yaptığı yanlışları ve pişmanlıklarını düşünürken, satranç oyunu da değerli bir rol oynamaktadır. Tabip, hayatını satranç tahtası üzere düşünmekte ve her adımını bir atak olarak planlamaktadır.
Öykü, insan psikolojisi, pişmanlık ve hayatın manası üzere temaları işlemektedir. Zweig’in sade ve akıcı üslubu, okuyucuları öyküye çekmekte ve onları Doktor’un iç dünyasına yakınlaştırmaktadır. “Satranç”, Zweig’ın en ünlü hikayelerinden biri olarak kabul edilir ve çağdaş edebiyatın en değerli hikayelerinden biri olarak kıymetlendirilir.
Stefan Zweig’ın yazdığı, Ayça Sabuncuoğlu’nun çevirdiği, Özgür Avcu’nun sahneye koyduğu oyunu 28,31 Mart tarihlerinde saat 20.00’de Stüdyo Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.
Ankara DT
“Vişne Bahcesi”
Çarlık Rusya’sında değişen toplumsal ve ekonomik hayatta giderek güçlenen burjuva sınıfına karşı aristokrat Ranevskaya ailesinin yok oluşu üzerine odaklanmaktadır. Aile, eski alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı kalmış ve değişen nizamın gelişimine ayak uyduramamıştır, bu yüzden zenginliklerini ve topraklarını kaybetmişlerdir. Oyun, insan tabiatı ve toplumsal değişimler hakkında değerli iletiler vermektedir.
Anton Çehov’un yazdığı, T.Yılmaz Öğüt’ün çevirdiği ve Bengisu Gürbüzer Doğru’nun sahneye koyduğu oyun 28,29,30,31 Mart tarihlerinde saat 20.00’de Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde izlenebilir.
KONSER
Uluslararası Ankara Müzik Festivali
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın 35 yıldır Ankaralılık ismine azim ve itinayla düzenlediği Sabancı Vakfı ve Kavaklıdere Şirketler Grubu’nun Onur Üyesi olduğu, Başşehrin en uzun soluklu milletlerarası aktifliği olan Milletlerarası Ankara Müzik Şenliği sanatseverlere müzikal bir baharı müjdeleyecek.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik zorluklara karşın sanatın var olması gerekliliğine olan inanç ile sorumluluktan vazgeçilmeksizin hazırlanan 36. Milletlerarası Ankara Müzik Festivali’nde başta ülkemizin yetiştirdiği güzide sanatkarlarımız olmak üzere Almanya, Brezilya, Estonya, Fransa, Gürcistan, İspanya, İtalya ve Ukrayna’dan klasik müzik, dans ve caz alanlarının seçkin örneklerini sunacak 400’e yakın sanatçı ve topluluk yer alacak.
37. Memleketler arası Ankara Müzik Şenliği 4-28 Nisan 2023 tarihlerinde Başşehir Ankara’da.
CSO Ada Ankara Tarihi Salon
“Merve Kocabeyler Solo Arp Resitali”
Uluslararası yarışlardaki birincilikleriyle isminden kelam ettiren arpist Merve Kocabeyler, barok periyottan makamsal müziğe uzanan, renkli bir solo arp repertuvarıyla Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor.
1 Nisan Cumartesi, Saat 20.00’de CSO Ada Ankara Tarihi Salon.
CSO Ada Ankara Ana Salon
“Enoch Arden”
Ünlü oyuncular Damla Sönmez ve Erkan Kolçak Köstendil, İngiliz şiirinin en değerli isimlerinden Sir Alfred Tennyson’ın kaleme aldığı ve geçtiğimiz yıl Türkçe’ye kazandırılan, Victoria Çağının köşe taşlarından Enoch Arden isimli yapıtına hayat veriyor. Piyanist Orçun Orçunsel’in yorumlayacağı, Büyük Alman bestekar Richard Strauss’un müzikleriyle, dinleyici baştan sona canlı tutacak bu vakitsiz Robinson öyküsünü, kum ressamı Ramazan Yumrutepe, eşzamanlı performansla görselleştirecek.
1 Nisan Cumartesi, Saat 20.00’de CSO Ada Ankara Ana Salon.
CSO Ada Ankara Ana Salon
“Salvador Sobral”
Salvador Sobral, 02 Nisan 2023 tarihinde CSO Ada Ankara konserinde Türk hayranlarına unutulmaz bir müzik tecrübesi yaşatmak için sahne alacak. Portekizli müzikçi ve bestekar, Eurovision Müzik Yarışı’nı kazandığı “Amar Pelos Dois” müziğiyle dünya çapında ün kazanmıştı. Sobral, konserde farklı albümlerinden seçtiği Portekiz, İspanya ve Brezilya tesirleri taşıyan modülleri ile hayranlarına keyifli bir gece yaşatacak. Sanatseverler, Sobral’in taptaze güçleri, sürprizleri ve büyüleyici sesiyle baharın hoşluklarını keşfetme fırsatı bulacaklar.
02 Nisan Pazar, Saat 20.00’de CSO Ada Ankara Ana Salon.
OPERA VE BALE
Ankara Devlet Opera ve Balesi
“CAVALLERIA RUSTICANA/ I PAGLIACCI”
Stolze/Scarlatti’nin Cavalleria Rusticana/I Pagliacci operaları, İtalyan operasının en ünlü ve sevilen yapıtları ortasında yer almaktadır. İki kısa operayı bir ortaya getiren bu eserler, çoklukla birlikte temsil edilir ve bazen “Rustic Chivalry” olarak da isimlendirilir.
Cavalleria Rusticana, 1890 yılında Pietro Mascagni tarafından bestelenmiştir ve bir Sicilya köyünde geçen trajik bir kıssayı anlatır. I Pagliacci ise Ruggero Leoncavallo tarafından bestelenmiştir ve bir İtalyan gezgin sirk topluluğunda geçen hüzünlü bir kıssayı anlatır. İki opera da gerçekçi bir üslupta yazılmıştır ve İtalyan operası için tipik olarak kısa ve ağır yapıdadır.
Stolze/Scarlatti’nin bu yapıtlardaki performansı, yapıtların dramatik hissini ve tutkusunu yansıtmak için güçlü bir vokal performansı sunar. İki operanın bir ortada sunulması, izleyicilere güçlü bir müzikal tecrübe sunar ve her iki yapıtın farklı tonları ve duygusal yoğunluğu, tek bir performansta birleştirilerek, izleyicilere unutulmaz bir müzikal tecrübe yaşatır.
“CAVALLERIA RUSTICANA/ I PAGLIACCI” 01 Nisan 2023 Cumartesi günü Ankara Opera Sahnesi’nde saat 15.00’te izlenebilir.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi
“W.A. Mozart – Saraydan Kız Kaçırma”
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, yeni bir yorumla W.A.Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma operasını İstanbullu sanatseverlerle buluşturuyor. Caner Akın’ın rejisi ile tekrar hayat bulan Saraydan Kız Kaçırma, hususun orjinal haline sadık kalıyor lakin içinde bulunduğumuz pandemi periyoduna gönderme yapıyor ve mevzuyu öteki bir salgın devrine taşıyor.1918, İspanyol Gribi… Toplumsal aralığın, hijyenin ve maske grubunun değeri, İspanya gribindeki üzere bugün de koronavirüs pandemisinde kıymetli bir yere sahip. Rejisör Caner Akın, yapıtta bu değerli ayrıntıları işlemekle bir arada, klasik bahsin en kıymetli ögelerinden biri olan Türklerin kin tutmak yerine merhamete değer vermesine de parmak basıyor.
“W.A. Mozart – Saraydan Kız Kaçırma” 25 Mart Salı günü Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde saat 20.30’da izlenebilir.
SERGİ
Cumhuriyet Kültür Merkezi
“Rota”
Sergi, 31 Mart’a dek Abidin Daver Sokak No:14 Çankaya/Ankara adresindeki Ankara CKM’de ziyaret edilebilecek.
Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Andrey Karlov Stant Salonu
“Artreaction”
Sanat varlığını her şartta ortaya koyan bir olgudur. Ne vakit nerede nasıl ortaya çıkacağı kestirilemeyeceği üzere bunun için kimseden müsaade de istemez. Savaş, soykırım, sefalet, afet hiç farketmeksizin her şartta insani his ve kanıların en şanlı tabir aracı sanattır. Sanatın tarihî süreçte bilhassa toplumsal travma devirlerinde daha tesirli olarak görünür olduğu da çok yeterli bilinmektedir. Kaldı ki tarihi, bilhassa trajedileri biz bugün sanat aracılığıyla çok daha güzel hissedebiliyor, değerlendirebiliyor ve tekrar fakat sanat ile çok daha uygun anlayabiliyoruz. Zira dünya üzerinde süreç içinde nerede hiddetli bir tesir olduysa orada sanat da şanlı bir formda görünür olmuştur. Artık burada “Artreaction” standı ile İnisiyatifsizler’den bir küme sanatçı yaşadıkları çağın şahitleri olarak içinde bulundukları handikaplı (doğal, toplumsal, ekonomik…) şartlara reaksiyon olarak sanatlarını tarihin tanıklığında izleyiciye sunuyorlar.
Katkı veren sanatkarlar; Bahar Bilici O¨ztu¨rk, Baran Kamilogˆlu, Dodi, Efe Kasaplar, Kadir O¨ztoprak, Nisa Kılınc¸, O¨zge Go¨kbulut O¨zdemir.
Sergi 02 Nisan’a dek Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi Andrey Karlov Stant Salonu’nda izlenebilir.
Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Abidin Dino Stant Salonu
“Bulutların Öyküsü”
Sanatçı, gökyüzünde gezinmesiyle özgürlüğü düşündüren, gri olduğunda güneşi bile örtüp kapatabilme gücüne sahip bulutlara dair en besbelli özelliklerin, durumların ve hareketlerin izlenimlerini izleyiciyle buluşturuyor. Fotoğraflarda imgeler; gökyüzünün esas sakinlerinden bulutlara ilişkin akışın muhakkak bir kesiti ile yer alırken birebir vakitte izleyicinin hayal dünyasıyla birleşir. Hikayenin kahramanları, gökyüzü fotoğraflarından seçilmiş bulutlardır. Kahramanlar, seçilen bulutların belirginleştirilmesi ve fotoğrafta yer alan başka tabiat elemanlarının ayrılmasıyla ortaya koyulur. Gözleme dayanarak kurgulanan sahnelerde bulutların birbirleriyle olan çatışması ele alınır. Bulutların ritmik hareketliliğinin ve birbirleriyle bağlantılarının vurgulanmasıyla, çocukluk yıllarından itibaren bulutlara bakıp hayal kurma isteğimizden hareketle, fotoğraflar aracılığıyla izleyicide yeni çağrışımlar uyandırılması amaçlanır. Serap Emmungil’in Bulut Hikayeleri isimli standındaki fotoğrafları, renkli fotoğraflar ile füzenle belirginleştirilmiş bulut çizimlerinin birleşiminden oluşur. Fotoğraflarda katmanlar hâlinde, ince, lifli, saydam, yuvarlak kütleli, çizgili yapılı, modüllü ya da ince bir katman üzere görünen tesirler, fotoğraf, aydınger ve füzen çiziminin birleşmesinden oluşan plastik tesirle verilir.
Sergi 2 Nisan’a dek Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Abidin Dino Stant Salonu’nda izlenebilir.
Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi
Osman Hamdi Beyefendi Stant Salonu
“Grafik”
Atılım Üniversitesi Hoş Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Grafik Tasarım Kısmı Öğretim Elemanlarından oluşan karma stantta; Cihan Tural, Itır Tokdemir Özüdoğru, Fatma Emel Ertürk, Doğu Gündoğdu, Mehmet Murat Özkoyuncu, Serdar Südor, Turgut Efe Varol, Mesut Can Çetinkaya, Gökçen Çelik Özbahçe’nin grafik tasarım, illüstrasyon, baskı fotoğraf ve fotoğraf alanlarındaki yapıtları yer alacaktır. Stant 2 Nisan tarihine kadar Nurol Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Nurol Sanat Galerisi
“Sekanslar”
Çerkes Karadağ
Çerkes Karadağ’ın Sekanslar isimli standında yer alan fotoğraflar, izleyicinin hayal dünyasını yine ele almasını ve yeni bir görme biçimine davet etmektedir. Stantta bir manifesto oluşturma yahut beğeni kazanma yerine, izleyici ile iş birliği dileği öne çıkarılmaktadır. Sanatkarın fotoğraflarında hayalleri ve hisleri yansıtan renkler, formlar ve semboller kullanılmaktadır. “Sekanslar” 15 Nisan tarihine kadar Nurol Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
Yorumlar kapalı.