SVR Basın Ofisi, yazılı bir açıklama yayınlayarak ABD idaresi ve istihbarat servislerinin Nijer’deki gelişmelerden rahatsızlık duyduğunu ve bu nedenle birtakım hazırlıklar yaptığını belirtti.
SVR, “Beyaz Saray, Nijer’de ‘demokrasiyi güçlendirmek’ için çeşitli seçenekler üzerinde duruyor. Bunun Paris’le yakın bağları bulunan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) eliyle yapılması gerçek bulunmuyor. ABD’liler, en ‘etkili’ seçenek olarak halkın çoğunluğunun takviyesine güvenen ‘darbeci liderlerin’ fizikî olarak ortadan kaldırılmasını görüyor” ifadelerini kullandı.
ABD istihbarat servislerinin müttefikleriyle mümkün suikastlerin potansiyel faillerini tartışmaya başladığını kaydeden SVR, Nijer’deki yeni idarenin yakın etrafında bulunan ve tercihen Pentagon’un eğitim kurumlarında özel eğitim alan şahıslar üzerinde durulduğunun altını çizdi.
Afrika’nın ‘beklenmedik ve son derece nahoş’ ‘jeopolitik uyanışıyla’ karşı karşıya kalan Beyaz Saray’ın teyit edilmiş reçeteler olarak isimlendirilen eski reçetelere başvurmaya karar verdiğini belirten SVR, Washington’un ‘kirli metotları’ bu formda kullanmasında yeni bir şey bulunmadığını, 1960’lardan bu yana CIA’in Afrika kıtasında, bilhassa de Kongo, Gana ve Güney Afrika başkanlarına yönelik aksiyonlarda imzası bulunduğunu vurguladı.
Ne olmuştu?
Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam ordu, idareye el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Kumandanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz‘da Vatanı Müdafaa Ulusal Kurulu (CNSP) isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.
CNSP, 7 Ağustos‘ta Lamine Zeine‘yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos‘ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı.
Yorumlar kapalı.