Rasim Ozan Kütahyalı, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden keman virtüözü, devlet sanatkarı Suna Kan’la ilgili ‘Itri’ sorununa ait ‘bilinmeyen gerçekleri’ aktardığını belirterek, “Suna Kan üzere ender yetişen bir kıymetin akabinde hiçbir devlet adamının bildiri yayınlamaması ve cenazeye gitmemesi çok yanlış olmuştur.” dedi.
Kütahyalı, Twitter hesabından, 2016’da Sabah gazetesinde kaleme aldığı yazıyı da referans göstererek, “Itri konserinin 12 Mart Başbakanı Nihat Erim’e iptal ettirilmesi bir bağnazlık örneğiydi. Ancak işin aslı Suna Kan’dan fazla başarısız bir viyola çalgıcısı olan kocası Faruk Güvenç’in takıntısıydı bu mesele” notunu düşerek şu paylaşımları yaptı:
“Büyük sanatkar Suna Kan ile ilgili 1971’den kalma Itri problemine dair bilinmeyen gerçekleri yazmak isterim. O mevzuda ayrıntılar bilinmiyor. Klasik Batı Müziği alanında duayen bir isim olan amcam Prof. Dr. Başkan Kütahyalı’dan dolayı de o sıkıntıyı yeterli bilirim.
Bu twitte referans yaptığım yazıda olduğu üzere Itri konserinin 12 Mart Başbakanı Nihat Erim’e iptal ettirilmesi bir bağnazlık örneğiydi. Ama işin aslı Suna Kan’dan çok başarısız bir viyola çalgıcısı olan kocası Faruk Güvenç’in takıntısıydı bu problem. Bunu CSO topluluğu bilir.
Benim teşhisime nazaran Faruk Güvenç, Suna Kan’ın gölgesinde kalmış bir insandı. Kan ne kadar başarılıysa Güvenç o derece başarısız bir müzisyendi. Bu kompleksini “Yüksek doz Kemalizm” ile kamufle etmeye çalışırdı. Itri ve Dede Efendi üzere büyük sanatkarlara delice düşmanlık yapardı.
“Suna Kan’ı manipüle eden eşi Faruk Güvenç’tir”
Itri olayında 12 Mart Başbakanı Nihat Erim’e birinci mektubu yazan Faruk Güvenç’tir. Rezil bir anti-sanat mektubudur sahiden. Güvenç, her istikametiyle dayanılmaz bir insan, eksiksiz sanat gurmesi olan 1971’in Kültür Bakanı Talat Halman’a da düşmandı. Eşi Suna Kan’ı da manipüle eden Güvenç’tir.
Rahmetli Talat Halman da aslında bir Kemalist idi. Lakin geçenlerde kaybettiğimiz pahalı tarihçi Zafer Toprak, Stanford’dan Ali Yaycıoğlu üzere Liberalizmle Kemalizmi harmanlamaya çalışan uygar bir insandı. Yılmaz Özdil üzere “Kılıçdaroğlu bir CIA ajanıdır” diyen bir baş değildi
Talat Halman’ı 1971’de Kültür Bakanlığı’ndan tasfiye ettiren Suna Kan değildir. Itri sıkıntısı de değildir. Halman, liberalizmin zihniyet altyapısına da sahip olduğu için 12 Mart’ın mahvettiği solcu aydınların ve sanatkarların da haklarını koruyordu. Generaller, bundan rahatsızdı..
Talat Halman asla solcu değildi, Atatürkçü bir burjuvaydı ancak liberal kültüre sahip uygar insandı. O yüzden solcuların haklarını da müdafaaya çalışıyordu. Hem generaller hem de o vakitler soldan çok korkan, solculara zulmedilmesi için lobi yapan burjuvazi Halman’ı tasfiye ettirdi.
Büyük keman virtüözü Suna Kan ve büyük bestekar Itri problemiyle ilgili ben 2012 yılında Cüneyt Özdemir’in konuğu olmuştum. O kaydı bulamıyorum. Fazıl Say’a da haksızlık edilmesini istemiyorum, Itri’nin göğe varan bir bestekar olduğunu Say daima söz etmiştir. O kayıtta var bu..
“Hiçbir devlet adamının bildiri yayınlamaması çok yanlış oldu”
Hakiki manada büyük bir sanatçı olan Suna Kan’ın vefatından sonra söylenen kimi kelamlar beni rahatsız ettiği için yazmak durumundayım. Öncelikle Suna Kan üzere ender yetişen bir pahanın akabinde hiçbir devlet adamının ileti yayınlamaması ve cenazeye gitmemesi çok yanlış olmuştur.”
TIKLAYIN | Keman virtüözü Suna Kan son seyahatine uğurlandı
TIKLAYIN | Ünlü keman virtüözü Suna Kan’ın cenaze merasiminden kareler
Yorumlar kapalı.