Son yılların en sıcak günlerini yaşayan Manisa’da termometreler öğle saatlerinde 43 dereceye ulaşırken araç termometreleri 50 dereceye ulaştı.
Hissedilen sıcaklığın 50 dereceleri aştığı kentte sokaklar ve meydanlar boş kalırken, dışarı çıkmak zorunda olanlar da sıcak havada güç anlar yaşadı.
Serinlemek için sık sık yüzlerini yıkayan beşerler sıcakla gayret etmeye çalışırken, sokak hayvanları da ağaç gölgelerinde uzanarak nefes almaya çalıştı. Sıcaktan bunalan çocuklar ise kentteki süs havuzlarına girerek serinledi.
UZM. DR. TANIMLI’DAN İKAZ
Sıcak havalarda ve sıcak çarpması sonucunda neler yapılması gerektiğini anlatan Başhekim Yardımcısı Aile Hekimliği Uzm. Dr. Ezgi Tarifli, “Önümüzdeki günlerde 40 derecenin üzerinde sıcaklıklar bekliyoruz. Bu sıcaklıklarda bedenimizin termoregülasyon dediğimiz ısıyı denetim etmeye yarayan sistemi bozuluyor ve sıcak çarpması denen durum ortaya çıkıyor” dedi.
Tanımlı şöyle konuştu:
* Sıcak çarpması dediğimiz durum, yüksek hava sıcaklıklarında uzun müddet geçirdikten sonra bedende görülen baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, terleme, soğuk ve nemli bir cilt, mide bulantısı, kusma, kas krampları ve idrar renginde koyulaşmayla tezahür eden bir hastalık çeşididir. Bu durum engellenmezse yahut düzeltilmezse şoka varan durumlar görmekteyiz. Sıcak çarpmasında öncelikle çocuklar, gebeler ve yaşlılar yüksek risk altındadır. Bunun yanı sıra fazla kilolu beşerler, dışarıda açık havada çalışma durumunda bulunan ve kronik hastalığı olan beşerler yüksek risk altındadır ve çok daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Sıcak çarpmasından korunmak için öncelikle sıcak havalarda her gün dışarı çıkarken en az 15 hami faktörlü güneş kremi sürülmeli. Bunu sürdükten 15-20 dakika sonra dışarı çıkmalı. Bunun koruyuculuğunun gün uzunluğu sürmediğini bilmeliyiz ve 2 saatte bir yenilemeliyiz.
* Şayet ıslandıysak, havuza yahut denize girdiysek yahut duş aldıysak yenilemeliyiz. En sıcak saatler olan 11.00 ve 15.00 saatleri ortasında mümkün mertebe dışarı çıkmamalıyız. Şayet dışarı çıkacaksak geniş kenarlı yüzümüzü koruyacak bir şapka tercih etmeliyiz. Açık renkli, pamuklu ince kıyafetler tercih etmeliyiz. Beslenmemizde de en değerli şey 1,5-2 litre suyun üzerine çıkmalıyız. Sıcak havalarda bu oranın üzerine çıkmalıyız. Ağır yağlı ve bol öğünlerden kaçınıp meyve zerzevat yüklü beslenmek gerekiyor. Bir öbür konu ise park halindeki araçlarda kimseyi bırakmamak.
* Bilhassa çocuklar kestirim edebileceğinizden çok daha kısa mühlet içerisinde çok tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalabiliyorlar maalesef. Son olarak da şunu söylemek istiyorum iç yerlerde bu tip havalarda klimalarla ortam sıcaklığını dengeliyoruz. Klimaların filtrelerini düzgün temizlemediğimiz yahut bakımını yaptırmadığımız takdirde klimaların da çeşitli hastalıklara yol açabileceğini unutmamalıyız ve klima bakımlarını düzgün yaptırmalıyız. Kronik hastalığı olan insanlarımız ise ilaçlarını düzgün kullanmaya bu periyotta son derece dikkat etmeli ve kendilerinde gördükleri en ufak rahatsızlık ve değişiklikte tabiplerine başvurmalı.
Yorumlar kapalı.