Üniversitelerde yeni eğitim-öğretim yılının açılmasına günler kala hâlâ barınma sıkıntısını çözemeyen öğrenciler, bir de üniversite idarelerinin yemek fiyatlarına yaptığı yüzde 200’lere varan artırımlarla sarsıldı.
Sayıştay raporlarına nazaran; 2022 yılında yemekhanelerden kâr eden Ege Üniversitesi 6.5 TL olan yemek fiyatlarına yüzde 200’ün üzerinde artırım yaparak 20 TL’ye çıkardı. Akabinde gelen reaksiyonlar üzerine birinci öğünü 15 TL, sonraki iki öğünü 35 TL olarak güncelledi. Dokuz Eylül Üniversitesi idaresi de geçen yıl günlük 5.80 TL olan öğrenci yemeklerinin fiyatını yüzde 193 oranında artırımla 17 liraya yükseltti.
KYK yurtlarının yetersizliği, 90 bin TL’den başlayan özel yurt fiyatları ve konut kiralarındaki fahiş artırımlar nedeniyle ne yapacaklarını bilmeyen öğrenciler, ucuz yemek yiyebildikleri okul yemekhanelerine gelen artırımlar sonrası toplumsal medyada örgütlenerek okulun birinci günü toplu halde dilekçe verme, yemekhane ve ders boykotu üzere hareketler üzerine konuşuyor.
AKINCI: FİYAT ALGISI YOK OLDU
Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Lideri Ümit Akıncı, İzmir’deki üniversitelerin de öğrenci ve işçi yemek artırımı furyasına katıldığını aktararak “Krize dönüşen barınma sorunu akabinde yemek artırımlarıyla başta öğrenciler için önemli mağduriyetler oluşmaya devam ediyor. Kamusal bir hizmet olarak sunulması gereken yemek hizmeti bedellerindeki bu artış kabul edilemez boyutlarda. Son periyot iktisattaki berbata gidiş herkesin fiyat algısını yok etti. Bunun sonucu olarak da üniversitelerdeki yemek fiyatlarına bakıp piyasadaki fiyatlarla kıyaslayarak ‘normal, hatta epeyce düşük’ sonucuna kadar varan çarpık bir algı kelam konusu. Yemek hizmeti, tıpkı üniversite öğrencilerinin barınma hizmeti, tahsil hizmeti üzere kamusal olarak sunulması gereken hizmetlerden birisi. Yani özel bütçeli kurumlar olan üniversitelerin kendi bütçelerinden karşılanması gereken hizmetler bunlar” dedi.
Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Lideri Ümit Akıncı
“SİSTEM YANLIŞ”
Üniversitelerin ticarethane olmadığını aktaran Akıncı, “Üniversiteler, tıpkı merkezi hükümet üzere, bütçesini kullanırken politik bir tercih olarak asli hizmetlerine değil, inşaat, dışarıdan hizmet satın alma üzere kalemlere yönlendiriyor. Üstelik Sayıştay raporlarına yansıyan adapsız kullanımlar da uğraşı. Bunun sonucu olarak da üniversitelerin asli olarak yürütmesi gereken tahsil, barınma, yemek üzere hizmetler karşılığında yararlananlardan önemli bedeller talep ediliyor. Yemekhaneler özelinde bakacak olursak özelleştirilmiş olsun ya da olmasın yemek hizmeti kâr getiren bir hizmet olarak görülüyor idarelerce. Uzunca bir müddettir Eğtim Sen olarak dillendirdiğimiz, karşı durduğumuz ve alternatifler önerdiğimiz ‘kendi kaynağını yaratan üniversite’ siyaseti bizi bu tablo ile karşı karşıya bıraktı. Bu yanlış siyasetlerden vazgeçilmeli, başta yemek hizmeti olmak üzere üniversitelerde sunulan hizmetler kamusal kaynaklarca karşılanmalıdır” tabirlerini kullandı.
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Lideri Uğur Toprak
TOPRAK: BESLENMEDEN KÂR ELDE EDİLMEZ
Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Lideri Uğur Toprak ise yemekhanelerin özelleştirilmesinden ötürü tek kıstasın “kâr” olduğuna dikkat çekerek “En ucuz fiyatı verenle muahede yapılıyor. Belirli kriterler belirlenmesi lazım. Zira siz tek baremi fiyat olarak belirlediğiniz vakit orada da sağlıklı ve inançlı bir besin üretimi olmayacağı kuşkusu akla geliyor. Bugün etin fiyatı yaklaşık dört yüz liralar civarında, kıyma da üç yüz liranın üzerinde oldu. Bu sayıları düşünürsek bir yemekte yüz gram et eklediği vakit ortalama kırk lira aslında yalnızca et maliyeti oluyor. Üniversitelerin yemeği, beslenmeyi bir kâr elde edebilecek bir şey olarak düşünmeyip derhal bu artırımları geri almaları, öğrencilerin en az maliyetle sağlıklı, kâfi ve istikrarlı bir halde beslenmelerini sağlamaları gerekiyor” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.