Handan Gülseren isimli bayan ve çocuklarının yıllar boyunca yaşadıkları, boşanma davası ile ortaya çıktı. Tarikat üyesi Ali Gülseren, günah olduğu savıyla TV izlemeyi, balkona çıkmayı yasakladı. Üç bayana çarşaf giydirdi.
HalkTV’den Dinçer Gökçe’nin haberine nazaran, 25 yıl evvel evlenen Handan-Ali Gülseren çiftinin biri 23, başkası 16 yaşında iki kız çocukları oldu.
Evlendikten bir mühlet sonra bir tarikata giren ve vaktinin kıymetli bir kısmını bu etrafta geçirmeye başlayan Ali Gülseren, giderek tutucu bir hale gelerek birinci olarak eşinin çarşaf giymesini sağladı. Ali Gülseren; eşi ve çocuklarına, televizyon izlemeyi ve müzik dinlemeyi de yasakladı. Gülseren, konutta dini kitap dışında diğer kitap okunmasına müsaade vermezken eşinin balkona çıkmasına, camları silmesine, tek başına toplu taşımaya binmesine de müsaade etmedi.
Bozulan bir eşya için servis vazifelisi konutlarına geldiğinde, Gülseren, eşi ve çocuklarını diğer bir odaya kilitleyerek beklemelerini istedi. Çiftin büyük kızı B.N. Gülseren başını açmak istediğini söyleyince babasının yansısıyla karşılaştı. Genç kız, bu nedenle intihar teşebbüsünde bulundu. “İçinize cin kaçmış” diyen Ali Gülseren, “okunmuş” su ve ekmeği eşi ve çocuklarına yedirip içirdi.
Bunların akabinde Handan Gülseren, eşine boşanma davası açtı. Ali Gülseren ismine yapılan savunmada özetle, “İleri sürülen tezleri kabul etmiyoruz. Müvekkil, evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getiriyor. Evlilik birliği, davacının (Handan Gülseren) kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsılmış durumda. Davacının davasının reddine karar verilsin” denildi. Ali Gülseren, Handan Gülseren’den 200 bin TL maddi, 200 bin TL de manevi tazminat istedi.
Çifti boşayan mahkeme, davacı bayana 50 bin TL maddi, 50 bin TL de manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıyeten, anne ve çocukları için de nafaka ödenmesine karar verdi. Verilen kararı, her iki taraf da İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf Mahkemesi, nafaka ölçülerini artırdı. İstinaf Mahkemesi, tazminat ödenmesinin münasebetini ise, “Davacı bayanın kişilik haklarının atağa uğraması” oluşturdu.
Yorumlar kapalı.