14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere yaklaşık 2 ay kala, kabahat örgütü yöneticisi olduğu savıyla yargılanan Sedat Peker’in durumuyla ilgili belirsizlik giderek merak konusu olmaya başladı.
Peker, hatırlanacağı üzere seçimlere 2 ay kala kritik bir görüntü paylaşacağını birkaç sefer söylemişti. Hakkında yakalama kararı çıkarılan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde “dijital tecrit” altında tutulan Peker için eşi Özge Peker, toplumsal medya üzerinden imza kampanyası için birinci adımı attığını duyurdu.
Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ toplumsal medyadan yaptığı açıklamada; Birleşik Arap Emirlikleri’ne Peker’e uygulanan tecridin kaldırılması daveti yaptı.
Özdağ Twitter’dan yaptığı paylaşımında, “Kaldı ki Birleşik Arap Emirliklerinde ikamet eden Sedat Peker bir hatalı ise yeri tecrit değil cezaevi olmalıdır. Yok kanunî biri olarak ülkenizde bulunuyorsa bu baskı ve tecrit uygulamasının ne hukukta ne sizin geleneklerinizde yeri olmaması gerekir” dedi.
1-Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE)açık çağrımdır.
Malumunuz olduğu üzere ülkemiz,iki ay sonra yeni parlamentosunu ve Cumhurbaşkanını seçecek.Büyük bir inanç ve mutlulukla ifade etmeliyim ki, Türkkiye Cumhuriyeti vatandaşları mevcut iktidardan kurtulmak için gün saymaktadır.— Selçuk ÖZDAĞ (@selcukozdag) March 11, 2023
Özdağ’ın paylaşımları şöyle:
“1-Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE )açık çağrımdır. Malumunuz olduğu üzere ülkemiz,iki ay sonra yeni parlamentosunu ve Cumhurbaşkanını seçecek. Büyük bir inanç ve memnunlukla söz etmeliyim ki, Türkkiye Cumhuriyeti vatandaşları mevcut iktidardan kurtulmak için gün saymaktadır.
2-Devletler ortası ilgiler devamlılık aslına dayanır. Kelam konusu ilgilerin; çatışmalar,düşmanlıklar v şantajlar üzerinden dizayn edilmesini,iki ay sonra gelecek yeni idare olarak asla kabul etmeyeceğiz.Bizler tarihi v kültürel bağları olan karşılıklı iki devlet ve milletiz.
3-Söz konusu tarihi bağların yanında, çağdaş dünyanın gereklerini yerine getiren iki bağımsız ve özgür ülke olarak, hukuka ve ferdî haklara olan bağlılıklarımız bizleri daha da saygıdeğer yapacaktır. Karşılıklı işbirliğimiz şantaj yahut suçlamalardan azade olmak zorundadır.
4-Arap dostlarımızın örf ve adetlerine olan bağlılıklarını bilmeyen çok azdır. Onlara da ben hatırlatmış olayım: Konuklarına ve hele ki kendilerine sığınmış olanlara karşı çok hassas ve cömerttirler. Düşmanı bile olsa ziyan vermez, teslim etmezler.
5-Onların canını kendi canları üzere aziz görürler. Ve açık söylemem gerekirse bu özellikler çağdaş dünyanın çok da sahip olmadığı hasletlerdir. Lakin çağdaş dünya da bir mevzuda oldukça uzaklık katetti ki o da ferdî haklar, tabir özgürlüğü ve şeffaflık bedelleridir.
6-Gelelim sıkıntımızın temeline. Yaklaşık iki yıldır bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Sedat Peker, ülkemizin yakıcı meseleleri ile ilgili açıklamalarda bulunmaktaydı. Ve maalesef kendisi yeniden kendi sözüyle evvelden birtakım hata tertiplerinin da içinde bulunmuştu.
BELGELERİYLE ANLATMAYA BAŞLAMIŞTI
7-Tüm bunlardan nedamet getirmesi, ülkesine ve milletine kendisini hak yok görev vardır diyerek affettirmek istemesi ve de her şeyden değerlisi adaletin yerini bulması adına içerden ve”çok bedelli bir tanık”olarak bildiklerini, şahit olduklarını dokümanlarıyla anlatmaya başlamıştı.
9-Türkiye’deki idarenin bu mevzulara ilgisiz olması sonucunda kamuoyu baskısı artmış ve devlet lideri,suç bağları açığa çıkan etrafındaki kimi bireyleri de yanından uzaklaştırmıştı.Tüm bunlar olurken ülkenizde meşru bir halde yaşayan Sedat Peker ise sessizliğe bürünmüştür.
“CAN GÜVENLİĞİNDEN TASA EDİLİYOR”
10-Bu sessizliğin sebebi olarak Sedat Peker’in siz Birleşik Arap Emirlikleri idaresinin bir tecridi ile karşı karşıya kaldığı söz edilmektedir. Artık soruyorum; bu türlü bir tecrit kelam konusu mudur? Bu tecridin münasebeti olarak can güvenliğinden kaygı edildiği söylenmektedir.
11-Bu hakikat mudur? Şayet doğruysa yasal olarak ülkenizde ikamet eden bu kişinin toplumsal medyadan bir açıklama yapması, argüman edilen can güvenliği problemini daha ne kadar artırabilir? Türkiye’de milyonlarca insan Sedat Peker’den gelecek bir açıklamayı dört gözle beklemektedir.
12-Sadece beşerler değil Türkiye C. devletinin kurumları ve bilhassa de adalet sistemi beklemektedir. Çünkü tüm bu beyanat,iddia ve ifşalar, soruşturmalar için dosyalanmakta, iki ay sonra işbaşına gelecek idarenin öncelikli ele alacağı hususların başında gelmektedir.
13-Kaldı ki Birleşik Arap Emirliklerinde ikamet eden Sedat Peker bir hatalı ise yeri tecrit değil cezaevi olmalıdır. Yok meşru biri olarak ülkenizde bulunuyorsa bu baskı ve tecrit uygulamasının ne hukukta ne sizin geleneklerinizde yeri olmaması gerekir.
“ÖRTÜLÜ MUTABAKAT ARGÜMANLARINA KARŞI”
14-Ayrıca bu durum karşılıklı tarihi bağları olan iki halkın ortak his ve kanaatleriyle de örtüşen bir şey de değildir. Biz her türlü örtülü muahede savlarına karşı BAE’nin düzgün niyetli olarak, kendisine sığınmış bir vatandaşımızı korumak maksadıyla hareket ettiğini düşünüyoruz.!
15-Ve ancak bu muhafazanın bir tecrit formunda değil, hür bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına layık bir halde yapılmasını talep ediyoruz. Mevcut iktidarın anlayışına karşı olan beşerler olarak bizler, soyut sav ve suçlamalar ile sizi asla rencide etmedik.
16-Gün gelip azılı bir düşman olarak lanse edip, gün gelip bir grup şantaj argümanlarının iki ülke halklarının birbirine hasımlık beslemesine de onay vermedik. Bu yalnızca sizin için değil tüm ülkeler için beslediğimiz bir kanaattir.
17-Tüm bu kanaat ve yeterli dileklerimiz sonucunda birkaç ay sonra işbaşına gelecek olan yeni hükümetin, bağımsız ve özgür iki ülke halklarının daha da yakınlaşması ismine hoş çabaları olacağını hatırlatmak isterim. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
18-Bu vesileyle, ülkenizde müsaadenizle ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Sedat Peker’in tabir hürriyetinin ne kadar pahalı olduğunun tarafınızdan da anlaşıldığı kanaatindeyim. BAE, bir kişiyi tweet attığı için koruyamayacak kadar aciz bir devlet değildir. Hürmetlerimle.”
“İMZA VERİYORUM”
Memleket Partisi önderi Muharrem İnce de, başlatılan imza kampanyasına dayanak verdiğini duyurdu. İnce, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sedat Peker’e yönelik dijital tecritin kaldırılmasını destekliyorum ve ben de imza veriyorum. Bırakın konuşsun, bildiklerini anlatsın, tezleri yargıya taşınsın ve ucu kime dokunursa dokunsun, sonuna kadar araştırılsın” sözlerini kullandı.
İYİ Parti Genel Lider Başdanışmanı Turhan Çömez tarafından da BAE’nin Sedat Peker’e uyguladığı tecridin sonlandırılması için imza kampanyası başlatılmıştı.
Yorumlar kapalı.