Tarafların Ukrayna’daki savaşa ait ulusal tavırlarının ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu ile BM Genel Heyetinde alınan kararların yinelendiği kaydedilen bildiride, tüm devletlerin BM Kaidesi’nin maksat ve prensiplerine bütünüyle uyumlu davranması gerektiğinin altı çizildi.
Bildiride, “BM Koşulu uyarınca, tüm devletler rastgele bir devletin toprak bütünlüğüne, egemenliğine yahut siyasi bağımsızlığına karşı toprak edinimi için güç kullanma tehdidinden yahut güç kullanımından kaçınmalıdır. Nükleer silahların kullanılması yahut kullanma tehdidi kabul edilemez” tabirlerine yer verildi.
Öte yandan, bildiride, Ukrayna’daki savaşın global besin ve güç güvenliği, tedarik zincirleri, makro-finansal istikrar, enflasyon ve büyüme açısından yarattığı insani acıların ve olumsuz ek tesirlerin, başta gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkeler olmak üzere ülkelerin siyasi ortamını karmaşık hale getirdiği vurgulandı.
Başta gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerin hala Kovid-19 salgını ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hakikat ilerlemeyi engelleyen ekonomik aksaklığın tesirinden kurtulmaya çalıştığı kaydedilen bildiride, bu duruma ait farklı görüş ve değerlendirmelerin olduğu belirtildi.
TÜRKİYE VE BM’YE “KARADENİZ TAHIL GİRİŞİMİ” TAKDİRİ
Rusya ve Ukrayna ortasında müddet gelen savaş nedeniyle tahıl eserlerinin dünya pazarlarına sevkiyatı konusunda Türkiye ve BM’nin rolüne dikkati çekilen bildiride, “Türkiye ve Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda Rus besin eserleri ve gübrelerinin dünya pazarlarına erişimi için Türkiye ve BM’nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşmaları’na yönelik eforları takdir ediyoruz.” değerlendirmesi paylaşıldı.
Tahıl, besin unsurları ve gübrelerinin dünya piyasalarına sevkiyatının vaktinde ve tesirli biçimde sağlanmasına işaret edilen bildiride, “Tahıl, besin eserleri ve gübrelerin Rusya ve Ukrayna’dan derhal ve engellenmeden teslim edilmesini sağlamak için bunların tam, vaktinde ve tesirli biçimde uygulanması davetinde bulunuyoruz” formundaki görüşe yer verildi.
Bildiride, “Bu, bilhassa Afrika’da olmak üzere gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerdeki taleplerin karşılanması için gereklidir” sözü kullanıldı.
Bildiride, G-20 iş birliğinin dünyanın gidişatını belirlemek açısından ehemmiyetine işaret edilerek, global ekonomik büyüme ve istikrara yönelik olumsuz rüzgarların devam ettiği, yalnızca güç dönüşümünün bile ekonomik dayanıklılığı güçlendirebileceği vurgulandı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN UYARI
İklim değişikliğiyle gayret için yatırım ve finansmanın “hızla ve kıymetli ölçüde artması” gerektiği konusunda ikazda bulunan G20 önderleri, gelişmekte olan ülkelerin yeşil dönüşümü gerçekleştirmelerine ve iklim gayelerine ulaşmalarına yardımcı olmak için daha fazla para davetinde bulundu.
Bildiride, besin ve güç güvenliğinin sürdürülmesinin ehemmiyeti vurgulanırken ilgili altyapıya yönelik askeri yıkımların yahut öbür atakların durdurulması daveti yapıldı.
Gıda ve güç piyasalarında yüksek seviyede dalgalanma potansiyelinin devam ettiğine değinilen bildiride, adil büyümenin teşvik edilmesi ile makroekonomik ve finansal istikrarın güçlendirilmesinin savunmasızları koruyacağına dikkat çekildi.
KRİPTO PARA ÜNİTESİ YOL HARİTASI ELE ALINACAK
Bildiride, G20 maliye bakanları ile merkez bankası liderlerinin Nisan 2021’deki rekabetçi devalüasyonlardan kaçınmaya yönelik döviz kuru taahhüdünü teyit ettiği aktarıldı.
Finansal İstikrar Şurası’nın, kripto varlıkların ve faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve nezaretine ait üst seviye tavsiyelerinin onaylandığı kaydedilen bildiride, maliye bakanları ve merkez bankası yöneticilerinin ekim ayında yapacakları toplantıda kripto para ünitesi yol haritasını ileri taşımayı ele alacağı belirtildi.
Bildiride, önderlerin çok taraflı kalkınma bankalarını güçlendirme ve ıslahat yapma kelamı verdiği ve kripto para ünitelerine yönelik daha sıkı düzenlemeler teklifini kabul ettiği kaydedilirken, korumacılığı ve piyasayı bozucu uygulamaları caydırarak eşit kaideler ve adil rekabet sağlama taahhüdü yinelendi.
EMİSYON AMAÇLARI İÇİN YAKLAŞIK 6 TRİLYON DOLARLIK GEREKSİNİM VURGULANDI
Ulusal şartlar doğrultusunda, sürat kesmeden kömüre dayalı gücün kademeli olarak azaltılmasına yönelik uğraşların hızlandırılması gerektiğinin altı çizilen bildiride, gelişmekte olan ülkelerin düşük karbon/emisyona geçişlerini desteklemek üzere düşük maliyetli finansmanın kolaylaştırılması istikametinde çalışılacağı kaydedildi.
Bildiride, ulusal kaidelere uygun olarak mevcut amaç ve siyasetler aracılığıyla 2030’a kadar global seviyede yenilenebilir güç kapasitesinin 3 katına çıkarılmasına yönelik gayretlerin sürdürülmesi ve teşvik edilmesi kelamı verildi.
Sürdürülebilir finansmanı artırmak için harekete geçme taahhüdünün tekrar edildiği bildiride, Paris Anlaşması’ndaki iklim maksatlarını karşılamak için fazlalaşan global yatırımlara olan gereksinimin dikkate alınacağı aktarıldı.
Bildiride, gelişmekte olan ülkelerin bilhassa emisyon gayelerini uygulama gereksinimleri için, 2030 öncesi devirde gerekli olan 5,8-5,9 trilyon dolarlık gereksinime dikkat çekildi.
Ayrıca, dünyanın güç dönüşümü için yıllık toplam 4 trilyon dolarlık düşük maliyetli finansmana gereksinimi olduğu ve birincil güç karışımında yenilenebilir gücün yüksek bir hisseye sahip olduğu konusunda mutabakata varıldı.
Yorumlar kapalı.