*Fehmi Koru
CHP’de muhalefetin sesi haline dönüşen İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, dün, toplumsal medya üzerinden, bir müddet evvel başlattığı bir teşebbüsün sonuçlarını paylaştı.
İnternet’te açtıkları bir siteye görüş ve temennilerini talep ettiği kitlelerin gönderdikleri iletileri şöyle özetledi İmamoğlu: ‘‘Toplum, CHP’de başkan ve idaresinin değişmesini, bu değişimin hem jenerasyon hem vizyon ekseninde olmasını istiyor.’’
Güldüm.
Açıklamayı tebessümle karşılamamın sebebi bu tezli cümlenin birinci ve son sözcükleri…
‘Toplum’ ve ‘istiyor’ sözcükleri…
Son seçimden evvel CHP’nin de içinde yer aldığı muhalefetin sözcüleri, ısrarla, toplumun iktidar değişikliği istediğini söyleyip durdular.
Ne gördük: Meğer ‘toplum’ diye isimlendirilen kitleler hiç de o denli bir şey istemiyormuş…
İktidarı oluşturan AK Parti ve MHP ile seçim öncesinde yanlarına aldıkları dört parti daha, Meclis’te çoğunluğu elde ettikleri üzere, çıkardıkları aday Tayyip Erdoğan da, seçimin ikinci tipinde %52’den fazla oy alarak cumhurbaşkanı seçilmeyi başardı.
‘Toplum’ sözcüğü ile kast edilen kitleler, hiç değilse seçmenlerin yarıdan fazlası, ‘değişim’ sözcüğü ile kast edilen neyse onu talep etmiyorlar.
Bakmayın artık hayat pahalılığının dayanılmaz boyuta ulaşmasına, maaş ve fiyatlardaki artışların daha birinci aydan başlayarak temel gereksinim unsurlarına yapılan artırımlar ile eriyip gitmesine ve 16 milyon emekliden en az 9 milyonunun bir ayı 7 bin 500 TL olan maaşlarıyla geçirmek zorunda olduklarına itirazlarına…
Kast edilen ‘toplum’ içerisinde o kısımlar de vardı ve içlerinden değerli bir ölçüsü, seçim sonrasında başlarına gelecekleri bile bile, iktidarın devamından yana oy kullandılar.
İktidar, daha doğrusu üçüncü defa cumhurbaşkanı seçilmeyi başaran Tayyip Erdoğan, gerçekleşene bakılırsa, ‘toplum’ denilen geniş kitleleri muhalefetten daha düzgün tanıyor.
Muhalefet o mevzuda sınıfta kaldı.
Aynı muhalefet artık de kendi içerisindeki arbedede yine ‘toplum’ sözcüğü gerisine sığınarak, sonuç almaya çalışıyor.
‘‘Toplum, CHP’de başkan ve idaresinin değişmesini, bu değişimin hem jenerasyon hem vizyon ekseninde olmasını istiyor’’ cümlesi, Ekrem İmamoğlu’na nazaran, yeni beklentiyi özetliyor.
Bir milyona yakın kişi internet sitesi üzerinden görüş paylaşmış. Paylaşılan görüşleri uzmanlar değerlendirmişler. İmamoğlu da varılan sonucu o cümleyle özetliyor…
CHP’nin değişmesi değil istenen, önder ve idarenin değişmesi…
Kemal Kılıçdaroğlu ve onun tercih ettiği yakın mesai arkadaşlarının gitmesini istiyormuş toplum…
Bir de, bu takım değişimi yaşanırken eskilerin yerine geleceklerin daha genç bireyler olması gerekiyormuş…
‘Vizyon’ değişikliği de bekleniyormuş…
Eh, ben de, iyi uğurlu olsun temennisinde bulunuyorum.
Peki, istenen cinsten bir değişimin CHP içerisinde gerçekleşmesi mümkün mü?
CHP’yi içeriden tanıyanlar bunun çok sıkıntı olduğunu biliyorlar. CHP’de -bir istikametiyle de çabucak her partide- önderi değiştirmek göründüğünden daha zordur. Bilhassa de liderlikte uzun müddet kalmayı başarmış olanları…
Liderler ‘‘Kal’’ veya ‘‘Git’’ diyecek gücün sahibi delegeleri, vakit içerisinde kendilerinden diğerini dinlemeyecek isimlerden oluşturmayı beceriyorlar.
‘Toplum’ değil ‘delege’ sonucu belirliyor partilerde…
Eğer son seçim siyasetin inceliklerini ele veren taraflarıyla mercek altına alınacak olursa, ‘toplum’ denilebilecek kitleleri daha yanlışsız okuyan siyasetçinin Tayyip Erdoğan olduğu görülecektir.
Rakip olarak karşısına Kılıçdaroğlu’nun çıkmasını dilek etti ve isteğine erişmeyi de başardı.
Millet İttifakı’nın seçimde sonuç almasını sağlayacak derinliğe kavuşmasını -HDP’yi uzaklarında tutarak- engellemek niyetindeydi, bunu da sağladı.
Üçüncü defa adaylığı önünde mani vardı, mahzuru yok saydığı üzere, bu yolla tekrar aday olabilmeyi süreci dirayetle yönettiği hissini verecek biçimde kullanmayı da bildi.
Depremi ve hayat pahalılığını da, ‘‘Sorunlar var lakin onları muhalefet çözemez, ben çözerim’’ denklemi içerisinde sunabildi.
En son lakin en kıymetsizi olmayan özellik de şu: Yalnızca genel seçimin sonucunu belirlemede en değerli hissenin sahibi olmakla kalmadı, karşısındaki ittifakın seçim sonrasında darma dağınık hale gelmesine de katkıda bulundu Cumhurbaşkanı Erdoğan; böylelikle ilerideki mahallî seçime de tartısını koyabildi.
Bu duruma gerçekler ışığında baktıktan sonra, ister istemez, CHP’de nelerin olup nelerin olmaması konusunda da ağzına bakılması gereken kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olabileceğini düşünüyorum.
Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’nin başında yeni bir simayı mı, yoksa Kılıçdaroğlu’nu mu görmek ister?
Tuhaf gelse de, ‘‘Toplum ne ister?’’ sorusundansa ‘‘Erdoğan ne ister?’’ sorusu bu bahiste da daha değerli gibime geliyor.
Hadi bir adım daha ileri gidip kendi soruma kendim karşılık vereyim: Bana kalırsa AK Parti genel lideri da olan Erdoğan CHP’nin başında Kılıçdaroğlu’nun mümkünse ebediyen kalmasını ister.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Yorumlar kapalı.