Muğla’daki Akbelen Ormanları’nda İçtaş ve Limak tarafından yapılan termik santral için ağaçların kesilmesine ait, TV 100 Ana Haber Sunucusu Ece Üner ”Duyuramıyoruz, duymuyorlar ve doymuyorlar. Vatan bizim, ağaç kutsal onun için bundan daha yerli ve ulusal bir dava düşünemiyorum. Dün Jandarma’yla, halk karşı karşıya getirilmişti. Ormanı muhafazası gerekenler neden ormanı kesen şirketi vatandaştan koruyor? Orada kesilen ağaç değil, nefesimiz. Hiçbir sermaye, örgütlü halkın karşısında duramaz” diyerek reaksiyon gösterdi.
Köylüler, çevreciler ve bölge halkı, ağaç kısmını durdurmak için harekete geçip direniş nöbeti başlattı. Ağaçların kesilmesinden ötürü Akbelen Ormanında kuş sesleri yerini, iş makineleri ve testere seslerine bıraktı. Maden ocağı ile yalnızca orman yok olmuyor, bölge de büyük bir tehdit altına giriyor.
Üner: Orada kesilen ağaç değil, hepimizin nefesi
Limak şirketinin sahibi Nihat Özdemir ve İçtaş şirketinin sahibi İbrahim Çeçen tarafından kurulan YK Güç’ün Akbelen Ormanları’nda yaptığı tabiat kıyımına Üner şu sözleri kaydetti:
“Akbelen Ormanları’nda holdinglerin kömür uğruna ağaç katliamı sürüyor. Limak ve İçtaş Holdinglerine bağlı YK Güç bölgeye girdiği ikinci günde de ağaç kesmeye devam etti. Kesilen ağaç sayısı şimdi bilinmiyor. İmajlar yürekleri burktu. Ormanda kuş cıvıltıları sustu, yerine iş makineleri ve elektrikli testerelerin sesine bıraktı. Köylüler ve çevreciler direnişte. Gece gündüz nöbet tutuyor ancak iş makinelerini durdurmaya yetmiyor.
Tarkan’ın iletisine atıfta bulunayım, ‘duyuramıyoruz, duymuyorlar ve doymuyorlar.’ Vatan bizim, ağaç kutsal onun için bundan daha yerli ve ulusal bir dava düşünemiyorum. Bunun için başımı kurcalayan birkaç soru soracağım. Dün çok vicdan yaralayıcı imgeler gelmişti. Jandarma ile halk karşı karşıya gelmek durumunda kalmıştı, karşı karşıya getirilmişti oradaki sermaye tarafından. Ormanı muhafazası gerekenler neden ormanı kesen şirketi vatandaştan koruyor? Yaş kesen, baş keserdi. Devlet nerede? Halkının yanında lakin üniformalı ve elinde cop ile her an müdahaleye hazır halde. Orada kesilen ağaç değil, hepimizin nefesi.”
“Hiçbir sermaye örgütlü halkın karşısında duramaz”
“Ağacın kesilmesini engellemesi gerekenler neden ağacı korumak isteyen köylünün önünü kesiyor” diyen Üner şöyle devam etti:
“Şirket mi değerli millet mi? Çevrecilik en üst milliyetçilik değil mi? Türk milleti ordu bir millet, sermaye ordu ile milleti karşı karşıya getiriyor. Orman vatan diyoruz. Devletin jandarması ormanı mı koruyacak talanı mı? Halk ormanını koruyor. Orman da jandarma muhafazasında yok ediliyor. Onlar şirketin değil bizim askerimiz. Orada ağlayan analar bizim anamız, bu yıkım devam ederse anamız daha beter ağlayacak. Dünyada paranın satın alamayacağı tek şey nefes. Hiçbir sermaye örgütlü halkın karşısında duramaz.”
TIKLAYIN | Akbelen ormanları için direnen çevreciler: Biz vatanı savunuyoruz, hainlik mi bu?
TIKLAYIN | Dört soruda Akbelen Ormanı’ndaki etraf direnişi
Yorumlar kapalı.