Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin en çok vurduğu yerlerden Antakya’daki Elit Apartmanı’nda ömrünü yitiren 140’tan fazla insanın içinde 37 yaşındaki Mustafa Kavlak ve 6 aylık eşi Cansu Kavlak (28) da vardı. Mustafa Kavlak’ın annesi Fatma Kavlak, kardeşi Mehmet Kavlak ve Cansu Kavlak’ın kardeşi Cansel Dinçer, sarsıntıdan sonraki süreçte neler yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlattı.
(Cansu Kavlak ve eşi Mustafa bebeklerini kucaklarına almaya hazırlanıyordu)
‘MADENCİLER ÇOK ÇALIŞTI’
Fatma Kavlak (Mustafa Kavlak’ın annesi):
Deprem gecesi eşimle Antakya Emek Mahallesi’ndeki evimizdeydik. Ağır hasar alan binamızdan çıkar çıkmaz çocuklarımı aradım. Küçük oğlum Mehmet’e ulaştım lakin Mustafa ve Cansu’ya ulaşamadım. Mustafa ağabeyinin konutuna gitti ve beni arayıp “Anne, abimin meskeni yok” dedi. Kahrolduk. İki gün kimse gelmedi, yalnızca bekledik. Meskenin enkazı büsbütün molozdu. Birinci günler çok fazla ses geliyordu içeriden. Üçüncü günden sonra azaldı. Üçüncü gün beşinci katta oğlumun yan dairesine girdiler, “Yan tarafta benim oğlum var, oraya da bakın” dedim, dinletemedim. Beşinci günün gecesi oğlum ve gelinime ulaşıldı. Bina çabuk yıkıldığı için yatakta yakalanmışlar. Yeni bina, sarsıntıya güçlü diye seçmişlerdi. En çok madenciler çalıştı. Onlar ne vakit birisini çıkarsa AFAD o vakit gelip fotoğraf çekilip gidiyordu. Etrafımız geniş olduğu için şehirdışından iş makineleri ayarladık, AFAD el koydu, binamıza gelmesine müsaade vermedi. Eksper olan bireylerle konuştuk. “Bu binaya tersten yanlış girilmiş. Hakikat formülle daha kısa müddette daha çok şahsa ulaşılabilirdi” dedi. Evlatlarımızı sarsıntı öldürmedi, çürük binalar öldürdü. Hâlâ ne olduğu bilinmeyen kayıplar var.
(Mustafa ve Fatma Kavlak)
‘17 SANİYEDE YIKILDI’
Mehmet Kavlak (Mustafa Kavlak’ın kardeşi):
“Gece vardiyasında çalıştığım için genelde 04.20 üzere konuttan çıkıyorum. Tam çıkıyordum ki sarsıntı oldu, alışık olduğumuzdan birinci başta önemsemedim. Ailemi açık alanda duran bir minibüse yerleştirip abimin meskenine gittim. Gördüğüm görünüm… Bir mühlet anneme söyleyemedim. Öğrendik ki 5 yıllık bina 17 saniyede yıkılmış. Abim melek üzere bir insandı. Öğretmendi. Bana da hem abi hem baba oldu. Sorumlu olan herkesin ceza almasını istiyoruz. Yetkililer sesimizi duysun istiyoruz. O kadar can gitti, iki haftada unutulduk.”
‘AFAD KÂFİ GRUP YOK DEDİ’
Cansel Dinçer (Cansu Kavlak’ın kardeşi):
Depremi duyunca aradık fakat ablamlara ulaşamadık. Biz bölgeye gittiğimizde sandık ki kurtarma faaliyetleri başlamış olacak. Kimse yoktu. Sonrasında vinç bulundu, ona da müsaade verilmedi. Telefonlar bile çekmiyor. Tam bir çaresizlik hali. Beşinci gün akşama yanlışsız bulduk ablamları. Rönesans Rezidans da bizim mahalledeydi. Orada bulunan AFAD yetkililerinden yardım istedik. ‘Yeterli takım yok, sıra sıra geliyoruz” karşılığını aldık. Ablam 6 aylık gebeydi. Kızları olacaktı, ismini da Almila Gökçe koyacaklardı. Bu sürecin peşini bırakmayacağız. Yapı kontrol şirketinden müteahhitlere kadar herkes cezasını çekecek.
Yorumlar kapalı.