Türkiye Barolar Birliği ve 55 Baro Lideri, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hür bırakılması için bugün Anayasa Mahkemesi önünde açıklama yaptı. TBB Lideri Erinç Sağkan, “Adli yıl açılışında yaptığım konuşmamda da söz ettiğim üzere, meslektaşımız milletvekili Can Atalay’ın olması gereken yer demir parmaklıkların gerisi değil, Meclis’tir” dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile kimi baroların yöneticileri, 28. Devir Milletvekili Genel Seçimi’nde Hatay’dan milletvekili seçilen fakat Gezi Parkı davasında 18 yıl mahpusa mahkum edildiği için tutuklu bulunan Can Atalay’ın tahliyesi talebiyle Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde basın açıklaması yaptı.
TBB Lideri Sağkan, Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olduğu ve hakkında mutlaklaşmış mahkumiyet kararı bulunmadığını belirtti. Sağkan, sandıktan çıkan seçmen iradesinin hayata geçirilmesi için hukuk uğraşını sürdürmeye devam edeceklerini bildirdi.
“Kabul edilemez”
“Anayasa’nın 83. hususuna nazaran seçimden evvel yahut sonra bir cürüm işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz, yargılanamaz” diyen Sağkan, “Seçilmiş bir milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasını engellemek, onun seçilme hakkıyla birlikte seçmenin iradesini yok saymak, Meclis’te temsil edilmelerini engellemek hiçbir demokraside normalleştirilemez” dedi.
Atalay’ın, 4 aydır AYM içtihatlarına karşın hala tutuklu bulundurulduğunu aktaran Sağkan, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi ve şunları ekledi:
“Meslektaşımız Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olduğu ve hakkında mutlaklaşmış bir mahkumiyet kararı olmadığı unutulmamalıdır. Anayasa’nın 83’üncü unsuruna nazaran seçimden evvel yahut sonra bir kabahat işlediği ileri sürülen bir milletvekili Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz, yargılanamaz. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi’nin Balbay ve İnanç kararlarında oluşturduğu içtihat doğrultusunda, hak ve özgürlükler geniş, bunları sonlandıran düzenlemeler ise dar yorumlanmalıdır. Kaldı ki bu unsun tıpkı vakitte üniversal bir hukuk prensibidir. Bu kapsamda 4 aydır seçilmiş bir milletvekilinin Anayasa Mahkemesi’nin açık içtihatlarına karşın, Balbal ve İnanç kararlarından daha sonra içtihadı daha da geliştiren Berberoğlu ve Gergerlioğlu kararlarına karşın bu içtihatlara uygun davranılmayarak, hala tutuklu bulundurulması bir hukuk devletinde kabul edilemez…
Seçilmiş bir milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasını engellemek, onun seçilme hakkı ile birlikte seçmenin iradesini yok saymak, Meclis’te temsil edilmelerini engellemek hiçbir demokraside normalleştirilemez. Anayasa’nın 19 ve 67’nci unsurundaki kanun haklarının ihlal edildiği, tutukluluğun hukuka alışılmamış formda sürdürülmesinin kişi hürriyetinin ve güvenliği ihlaline yol açtığı görmezden gelinemez… İsimli yıl açılışında yaptığım konuşmamda da tabir ettiğim üzere, meslektaşımız milletvekili Can Atalay’ın olması gereken yer demir parmaklıkların gerisi değil, milletin Meclisidir. Demokrasinin en temel kaidesi olan seçim sonuçlarının işletilmesi, sandıktan çıkan seçmen iradesinin hayata geçirilmesi için, seçmenin ve meslektaşımızın sesi olmaya ve hukuk çabasını sürdürmeye devam edeceğiz.”
TIKLATIN | Konuşması “Can Atalay” sansürüne uğrayan TBB Lideri Erinç Sağkan: Bunu bilerek gittim
TIKLAYIN | Barolar Birliği Lideri Sağkan’a “Can Atalay” sansürü: “Yeri Meclis’tir” dediği konuşma kesildi
Yorumlar kapalı.