Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli 3’üncü toplantısının kapanış konuşmasında, “Türkiye’de tüm binalar periyodik muayenelere tabi olacaklar. Tüm yapılarımızda; mimar, mühendis ve kent plancılarından oluşturacağımız yeni bir ünite tarafından muayene süreci yerinde, gidilerek sistemli olarak yapılacaktır. Özel ve nitelikli yapılarda; çok katlı ve özel mimari yapılar, otel ve AVM’ler 20 kat üstü yapılar, termik santraller, büyük baraj yapılarımızı izlemek için Yapı İzleme Sistemlerini kuracağız. Türkiye Bina Envanterini bu manada hazırlayacağız” tabirlerini kullandı.
Türkiye’de kentlerin zelzele, sel, kuraklık ve başka tüm afetlere hazır hale getirilmesi kapsamında oluşturulan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin 3’üncü toplantısı Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleştirildi. Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında yapılan toplantıya akademisyenler ve konseylerde yer alan uzmanlar da katıldı. Toplantının sonunda Bakan Kurum yaptığı kapanış konuşmasında alınan kararları açıkladı.
“Ayrıntılı jeolojik etüt çalışmasını yaygınlaştıracağız”
Kurum, “Son derece kritik bir çalışma olan; tüm afet cinslerine dair erken ihtar müşahede istasyonlarını 81 vilayetimizde yaygınlaştıracağız. Tüm millet bahçelerimizi afet toplanma alanı ve süreksiz barınma bölgesi konseptlerine uygun hale getireceğiz. Bunun için mümkün afetlerde gereksinim duyulan; tüm ekipmanlar ve teknolojileri hızla bu alanlara yerleştiriyor olacağız. Ortaöğretim, lisans ve lisansüstü eğitim statülerinde ‘Afet Bilgisi Derslerini’n yaygınlaştırılmasını hayata geçiriyor olacağız. İnşaat faaliyetlerinin olmazsa olmazı mikrobölgeleme etütlerini ülkemizin en ücra köşesinde yapılan inşaat faaliyetlerine kadar 81 vilayetimizde detaylı jeolojik etüt çalışmasını yaygınlaştıracağız. Jeolojik etütle ilgili nasıl yapı kontrol sistemiyle bir kontrol kelam hususuysa, taban etüdüyle ilgili de kamusal bir kontrolün yapılmasını mecburî hale getirecek düzenlemeyi de hayata geçireceğiz” halinde konuştu.
“Sıvılaşma riski yüksek bölgeleri imara kapatma…”
Kurum kelamlarını şu halde sürdürdü: “Dere yataklarının yapılaşmaya açılmaması konusunda gerekli tüm yaptırımları uygulayacağız. Türkiye’de dere yatakları ve sıvılaşma riski yüksek bölgeleri imara kapatma, kat eksiltme, gerekirse kamulaştırma yolu da dahil olmak üzere çalışmaları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Afet riskinin yüksek olduğu alanlarda kat yüksekliklerini sonlandıracağız. Radye temel kullanımını gerekirse birtakım yerlerde zarurî hale getirecek adımları atacağız. Bu noktada TOKİ’miz çok değerli bir imtihan verdi. 11 vilayette 143 bin konutumuz ayakta kaldı, TOKİ binalarımızda yaşayan 600 bin insanımızın burnu bile kanamadı. Tüm bu çalışmalarda görevlendirilmek üzere, binlerce mimar, mühendis ve kent plancısını istihdam edeceğiz. Ani oluşan taşkınların denize iletilmesini sağlayan su çizgileri ve tünelleri tüm ülke sathında yaygınlaştıracağız. Tüm kamu binalarının ve vatandaşlarımızın toplu halde bulunduğu alanların afetlere karşı dayanıklılık testlerini tamamlayacağız. Riskli olan kamu binalarının süratli bir biçimde yenilenme süreci başlatılacak. Özel ve nitelikli yapılarda; çok katlı ve özel mimari yapılar, otel ve AVM’ler 20 kat üstü yapılar, termik santraller, büyük baraj yapılarımızı izlemek için Yapı İzleme Sistemlerini kuracağız. Türkiye Bina Envanterini bu manada hazırlayacağız. “
“Sismik izolatör uygulamalarını yaygınlaştıracağız”
Afetlere yönelik İHA’lar için çalışma başlatılacağını kaydeden Bakan Kurum, “Boyutları ve ergonomisiyle, gerektiğinde binalara yaklaşacak ve hatta içinde gezebilecek kabiliyette insansız hava ve kara araçları geliştireceğiz. Nasıl bugün İHA’larda dünyada önde gelen ülkelerden biriysek bu noktada da hem Bayraktar’ımızla hem İHA üreten öteki kurumlarımızla enkaza, hasar tespitine yönelik İHA’lar üretilmesi noktasında çalışmalar yürütüyor olacağız. Yapı bölümümüzü yakından ilgilendiren bir kararımız da şudur; tüm inşa süreçlerimizde, çerçeveli perdeli ve panel sistemlerini, hafif beton ve çelik lif katkılı betonlar, kauçuk ve çelik sismik izolatör uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Bununla ilgili mevzuat düzenlemelerini ilgili kurumlarımız süratli bir biçimde yapıyor olacaklar. Kullandığımız araçlar arabalar nasıl periyodik olarak muayeneye tabi tutuluyorsa Türkiye’de tüm binalarda da birebir periyodik muayenelere tabi olacaklar. Tüm yapılarımızda; mimar, mühendis ve kent plancılarından oluşturacağımız yeni bir ünite tarafından bu muayene süreci yerinde, gidilerek nizamlı olarak yapılacaktır. Kentsel dönüşümde riskli yapı stoğunun ölçüsüne nazaran yeni bir önceliklendirme yapacağız. Buna nazaran yeni bir program oluşturacak, her kentimiz için farklı bir finansman modeli, projeyle birlikte hayata geçirilecek” tabirlerini kullandı. (DHA)
Yorumlar kapalı.