Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı; sakinlerinin ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Avcıpınarı Köyü’ne maden ocağı açılması kararı verildi. Doğal gaz boru sınırının, sit alanlarının yakınına kurulması planlanan maden projesi için Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “ÇED gerekli değildir” raporu verdi. Köy halkı projenin Ermeni yerleşimi olan “Kilise Tepesi” isimli 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nın 380 metre uzaklığında olmasına karşın, Sivas Kültür Varlıkları Müdafaa Bölge Müdürlüğü’nün bahse reaksiyonsuz kaldığını söyledi. ‘Avcıpınarı Savunması’ndan Kaya Tanış, “Canlılara rastgele bir ömür alanı bırakmayan, doğayı büsbütün yok etmeye meyilli proje için tüm etraf gönüllülerini, sivil toplum kuruluşlarını ve kurumları takviyeye çağırıyor, projeye karşı hayatı devam ettirmeye davet ediyoruz.” dedi.
Sivas Valiliği, Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Vilayet Müdürlüğü’nün 10 Şubat 2023 tarihinde mutlaklaştırıp muhtarlığa gönderdiği kararda Avcıpınarı Köyü’nde, AVC Anatolia Resources Mad. San. Tic. A.Ş. isimli bir şirket tarafından maden arama ve atık depolama tesisi kurulacağı bildirildi.
‘ÇED gerekli değildir’ raporu, zelzelenin ikinci gününde verilmiş
Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların ikinci gününde (8 Şubat) ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilen AVC Anatolis Resources Mad. San. Tic. A.Ş.’nin proje tanıtım dosyasında köyün 22,96 hektarlık kısmında yılda 2 milyon 600 ton ve patlatmasız açık işletme usulü ile ayrıyeten olmak üzere, 25 hektarlık bir kısmında da yılda 2 milyon 800 bin ton maden ocağı yapılması planlanıyor.
23 hektar vurgusu
ÇED Yönetmeliği’ne nazaran 25 hektarın altında kalan topraklar için ÇED gerekliliği aranmadığına dikkat çeken Tanış, proje tanıtım belgesinde, projenin faaliyet yürüteceği ÇED alanının büyüklüğünün yaklaşık 23 hektar olmasına vurgu yapıyor.
Köy halkı, akciğer kanseri olaylarında artış görülmesinden tasa ediyor
Avcıpınar Köyü ile birlikte etraf köylerinin de karşı çıktığı maden ocağının yapacağı çalışmalar sonucu asbest yatağı olan bölgeden ötürü akciğer kanseri olaylarında artış görülmesinden telaş ediliyor. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan köy halkı, maden ocağının açılmasıyla tüm birikimlerinin kaybolacağından korkuyor.
Maden arama faaliyetlerinden yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ziyan göreceğini söyleyen köy halkı, bölgede bulunan göletin kullanılmaz hale gelerek canlıların sıhhatini tehdit edeceğinden de çekinceli.
Maden ocağının 200 metre altından doğalgaz boru sınırı geçiyor
Öte yandan açılmak istenen projenin belgesinde, maden aramada “patlatma yöntemi” kullanılacağını söyleyen Tanış, maden ocağının yapılacağı mevkiinin 200 metre altından doğalgaz boru sınırı geçtiğini, altın madenciliğiyle birlikte gelen siyanür gerçeğini, meralık alana yapılacak tesisin ekonomik olarak da köyü tehlikeye atacağını söylüyor; madenin yanı başından geçen doğalgaz boru sınırının “durumu daha da tehlikeli hale getirdiğini” tabir ediyor.
Şirket kamyonları köy yolunu kullanacak
Projede şirket, maden alanına tüm ulaşımı köy yolu üzerinden gerçekleştirmeyi planlıyor. Projede yer alan ayrıntılarda günde 95 kamyon ve 201 arazi aracı her gün köy yolunu kullanacağı belirtiliyor. Köy halkı, günde en az 600 aracın kendi kullandıkları yoldan geçerek, yolun talan edileceğine ve gündelik ömürlerinin sürdürülmesinin ortadan kaldırılacağına dikkat çekiliyor.
“En az beş tane atık deposu ortaya çıkarak atık dağı yaratılacak”
Twitter’da oluşturulan ‘Avcıpınar Savunması’ ise; “Köyümüzde bu türlü bir talan istemiyoruz. Karşı dava açılmak üzere, lakin sesimizi daha fazla duyurmamız gerekiyor. Lütfen bu sesi duyun ve duyurmamıza yardımcı olun.” diyor.
Projeye reaksiyon gösteren Avcıpınarı Savunması’ndan Kaya Tanış, şirketin en az 10 yıl boyunca maden arama faaliyetinde bulunacağını beyan ettiğine dikkat çekerek, “Anlıyoruz ki en az beş tane atık deposu daha ortaya çıkacak ve bir atık dağı yaratılacak” tabirini kullandı.
“Herhangi bir ömür alanı bırakmayan, doğayı büsbütün yok etmeye meyilli bir projedir”
Köyün, eski bir Ermeni yerleşimi olduğunu söyleyen Tanış, “Maden alanına 380 metre aralıkta Kilise Doruğu olarak isimlendirilen Sit Alanı olduğundan, bu proje hayata geçtiğinde bu alan yok olacaktır” dedi. Tanış, sivil toplum kuruluşlarını dayanağa ve projeye karşı çıkmaya davet ederek, şu sözleri kullandı:
“Bu proje bölgedeki tüm canlılara rastgele bir hayat alanı bırakmayan, doğayı büsbütün yok etmeye meyilli bir projedir. Biz, Avcıpınarı Savunması olarak tüm etraf gönüllülerini, sivil toplum kuruluşlarını ve kurumları dayanağa çağırıyor, bizimle birlikte bu projeye karşı çıkmaya, ömrü devam ettirmeye, müşterek bir düşü daima birlikte görmeye davet ediyoruz.”
Not: T24’ün habere husus olan AVC Anatolia Resources Mad. San. Tic. A.Ş. isimli şirkete ulaşma teşebbüsleri başarısız olmuştur.
Yorumlar kapalı.