Odunpazarı Belediye Lideri Kazım Kurt, CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun vazifesi bırakması gerektiğini savundu; bu biçimde devam edilmesi durumunda Eskişehir’in bile kaybedilebileceğini söyledi.
Seçimlerin kaybedilmesinin arından CHP’de başlayan ‘değişim’ davetleri sürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tartışmanın en güçlü aktörü pozisyonundayken, Kılıçdaroğlu ‘yola devam’ bildirileri veriyor. Son olarak Odunpazarı Belediye Lideri KazımKurt, yaşananlarla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Sözcü muharriri İsmail Saymaz’a konuşan Kurt, CHP önderinin misyonu bırakması gerektiğini söyledi:
“Ekrem Bey’in halinin ne olacağını bilmiyorum. O da kararlı bir biçimde ‘Aday olurum’ ya da ‘Olmam’ demiyor. Ben onlara daha farklı bir formül söyledim. Madem o denli Kemal Beyefendi çekilsin. Özgür Özel, genel lider olsun. Ekrem Beyefendi, İstanbul’u kazansın. İnsanların karşısına çıkalım, ‘Bak, biz değiştik’ diye insanları inandıracak bir şey yapalım.”
Saymaz’ın soruları ve Kurt’un bunlara verdiği cevaplardan kimileri şöyle:
– Değişim daveti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Değişim olması lazım diye düşünüyorum.
– Değişimden kastınız ne?
Önce Kemal Beyefendi değişmezse öteki tarafın hiçbiri değişmez.
– Size nazaran nasıl bir değişim olmalı?
Uygulanan siyasetler gerçek çıkmadı. Genel lider stratejiyi oluşturdu. Ancak başarılı olmadı. Demek ki tutmadı. Artık Oğuz Kaan Salıcı ile Selin Sayek Böke mi bu işin kabahatlisi? Onları değiştirince bu iş düzelmez. Genel lider yıpranmadan, bu işi kendi dizayn ederse, onursal genel lider üzere kendini de kurtarır, partiyi de.
– Yani çekilmeli.
Evet.
– Ne vakit? Seçimden evvel mi, sonra mı?
Genel seçimden sonra olmalıydı.
– 28 Mayıs akşamı mı?
O akşam olmasa bile iki üç gün içinde. “Ben aday olmayacağım, kurultaya gidiyorum” diyebilirdi. Tahminen şunu derdik: “Gitme, ortalık karışır. Gel, bir arada dizayn edelim.”
– O da demedi bunu.
O da demedi. Artık ikinci ve üçüncü adımlar tehlikeli adımlar.
– Hangi adımlar?
MYK’daki değişiklikler, örgütü kendine bağlaması, danışmanla örgütün dizayn edilmesi.
– Olması gereken nedir?
Kemal Bey’in bırakmasıdır.
– Bırakmazsa?
Ekrem Bey’in halinin ne olacağını bilmiyorum. O da kararlı bir biçimde “Aday olurum” ya da “Olmam” demiyor. Ben onlara daha farklı bir formül söyledim. Madem o denli Kemal Beyefendi çekilsin. Özgür Özel, genel lider olsun. Ekrem Beyefendi, İstanbul’u kazansın. İnsanların karşısına çıkalım, “Bak, biz değiştik” diye insanları inandıracak bir şey yapalım.
– Gönlünüzden geçen kim?
Ben Ekrem Bey’in “Cumhurbaşkanı adayıyım” diye çıkmasını beklerdim, önder olacaksa.
– CHP istemedi.
O da geri adım attı. Zorlayabilirdi. Zorlayamadı.
– Sizce yanılgı mı etti?
Bence yanılgı etti.
– Parti kamuoyunda dayanak yoktu.
Oluştururdu. Artık ne oldu? Cumhurbaşkanı yardımcısı diye sundular. Gezdi kapı kapı, çalıştı. Artık ne diyorlar? “O da kaybetti” diyorlar. Çalışmasaydı yani İmamoğlu?
– Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yanlışlı mıydı?
Ben Kemal Bey’e anlatmaya çalıştım. “Erdoğan’la konuş” demişti. Erdoğan Toprak’la konuşmuştum.
– Ne söylediniz?
Adaylık sorununun uygun düşünülmesi gerektiğini, gerçek olmayacağını. Fakat “Fark çok, biz alırız” dediydi.
– İmamoğlu aday olsa ne olurdu?
Alabilirdi.
– İmamoğlu sizce ne yapmalı?
Eğer çıkacaksa programatik birşey yapmalı. Liderlik illla genel lider olmak manasına gelmez. “Ben partinin solda ve halkın örgütlenmesine uygun biçimde gelişmesini sağlayacak bir programla çıkarım. Genel lider Ali olmuş, Veli olmuş, farketmez” diyebilirse faklı bir hareket geliştirmiş olur.
– CHP, Kılıçdaroğlu ile devam ederse ne olur?
Sıkıntı olur.
– Nasıl bir zahmet?
Büyük bir bölümün CHP’den takviyesini çekebileceğini düşünüyorum. Seçime gelmez. Oy vermez, verdirmez. Yüzde 25’i bile ararız.
– Sizce kampanyada nerede yanılgı yapıldı?
CHP, örgüte dayalı bir parti olmaktan çıktı. Öndere dayalı parti halinde geldi.
– Altılı Masa?
Gelecek Partisi’nin oyu ne? Bilmiyoruz. Lakin biz 10 milletvekili verdik. Ben DEVA filan görmedim Eskişehir’de. Lakin 15 milletvekili verdik. Bunlar gerçek değildi. Artık oturup küme kuruyorlar. O vakit seçime ittifak yapıp girmediler. GÜZEL Parti ile bu işi çok daha samimi götürebilirdik.
– 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı da eleştiriliyor.
Doğru değil tabi. İnandıramadık insanları.
İktidarın PKK ile bağlantılı gösteren propagandasına karşı yetersiz kalındığını düşünülüyor.
Sessiz kaldık. Ne HDP’ye yaranabildik ne sağcılara. Demokrasi ve insan hakları açısından Kürt sıkıntısına nasıl baktığımızı korkmadan anlatabilirdik. Anlatamadık. Çekindik. Fotoğraf çektirmeye korktuk HDP ile.
– İkinci çeşitte Zafer Partisi ile yakınlaşıldı.
Ondan sonra 2 bin küsur unsurluk işi bir günde unutup Zafer Partisi ile şey imzaladık. Üstelik Anayasa’nın birinci dört unsurunu değiştirmeyeceğiz” filan… Bunların hepsi yanlış işlerdi.
– Eskişehir için risk var mı?
Var tabi. Burada toplantı yaptık liderlerle. Ben şunu dedim: “Eğer YETERLİ Parti gerçek adaylar çıkarırsa hepimiz kaybedebiliriz.”
– Eskişehir’de de?
Eskişehir’de bile kaybedebiliriz. Bizim liderler “Özel oylarımız var” diyor da ben garanti görmüyorum.
– Yani ittifak kurulmazsa risk var.
2019’da ÂLÂ Parti aday çıkardı. Ona karşın kazandım. Bu diğer. Kazanılabilir. Lakin genel seçimde alınan oylar toplandığı vakit Eskişehir’de hepsini kaybedebiliriz.
Yorumlar kapalı.