Hollanda hükümeti, Avrupa’ya yasa dışı göçü önlemek hedefiyle, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ortasında imzalanan mültecilerin geri kabulü muahedesinin bir benzerini, iki Kuzey Afrika ülkesi ile de hayata geçirmek istiyor.
Sığınma ve göçten sorumlu Devlet Bakanı Eric van der Burg, Tunus ve Fas ile “bir şeyler karşılığında muahede yapmak için” çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Hollanda, Türkiye ile yapılan muahedeyi da yenilemek için harekete geçti.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Kuzey Afrika planına dayanak bulmak hedefiyle Roma’yı ziyaret etti.
Rutte ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Kuzey Afrika ülkeleri ile “yeni bir Türkiye anlaşması” konusunda görüş birliğine vardı.
Roma’da düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rutte, Meloni ile birlikte düzenlemeler yapmak için birlikte Afrika ülkelerine seyahat etmeye istekli olduklarını söyledi.
İki önder, Akdeniz’de yaşanan tekne facialarının önlenmesi için, insan kaçakçılığı konusunda Avrupa çapında gayret gösterilmesi konusunda anlaştı.
Hollanda Temsilciler Meclisi de, özel oturumda yasa dış göçü ele aldı.
Öte yandan İngiltere hükümeti de Manş Denizi’nden ülkeye gelen sığınmacılarla ilgili bir yasa tasarısı hazırlığında. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), “çok telaş verici” olduğunu, kuvvetli münasebetleri olan insanların bile iltica müracaatında bulunmasını engelleyeceğini söylediği tasarıya karşı çıkıyor.
“Karşılığında bir şeyler istemeleri mantıklı”
Sığınma ve Göçten Sorumlu Bakan Eric van der Burg, Kuzey Afrika ülkeleriyle yapılacak yeni bir “Türkiye anlaşması” ile cılız teknelerle Akdeniz’den Avrupa’ya yönelen yasa dışı göçün önlenebileceğini söyledi.
Bakan van der Burg, bilhassa Tunus’la muahede konusunda optimist iletiler verdi.
Hollandalı bakan, Türkiye ile olduğu üzere, Tunus ve Fas ile de “bir şeylerin karşılığında” mültecilerin o bölgede tutulması için muahede yapılabileceğini vurguladı.
Van der Burg, “Fas ve Tunus ile mutabakatlar yapıyor olmamız çok güzel ve karşılığında bir şeyler istemeleri de mantıklı. Farklı standart ve pahalara sahip olsalar bile karşı taraftaki ülkelerle muahedeler yapmanız gerekiyor” dedi.
Hollandalı bakan, mutabakat karşılığı Tunus vatandaşlarına birkaç yıllığına Avrupa’da okuma yahut çalışma müsaadesi verilebileceğini ya da vize kolaylığı sağlanabileceğini de söyledi.
“Türkiye ile durum biraz karmaşık”
Görüşmelerin “bebek adımlarıyla” ilerlediğini vurgulayan van der Burg, “Ama bir şeyler olacak” diye konuştu.
Hollanda hükümeti, uzun müddettir Türkiye ile Avrupa Birliği ortasında 2016 yılında imzalanan muahedenin da yenilenmesi için bastırıyor.
Ancak Telegraaf gazetesine nazaran bu hususta şimdi istenen adımların atılmaması meclisin reaksiyonuna neden oluyor.
Bakan van der Burg, Türkiye ile yeni muahede konusunda “durumun karmaşık olduğunu” söyledi. Sürecin yavaş ilerlediğini vurgulayan van der Burg, işleyişin daha süratli olması gerektiğini belirtti.
Türkiye ile AB ortasındaki ‘göçmen anlaşması’ neleri kapsıyordu?
Türkiye ile AB ortasındaki göçmen muahedesi 18 Mart 2016’da Türiye-AB tepesi sonrası yürürlüğe girdi.
Anlaşma kamuoyunda ’18 Mart Mutabakatı’, ‘Göçmen Mutabakatı’ olarak biliniyor.
Yetkililer daha evvel 15 Kasım 2015 ve 29 Kasım 2015 doruklarında bir ortaya gelmiş ve Suriye’deki iç savaştan kaçan mültecileri kabul eden Türkiye’nin desteklenmesi, AB’ye yönelik sistemsiz göç akınının önlenmesine ait işbirliğini öngören Ortak Aksiyon Planı’nın uygulanması kararı alınmıştı.
18 Mart 2016’daki tepede sistemsiz göçün sona erdirilmesi için muahedeye varılan ek hususlar şunlardı:
- 20 Mart 2016 itibariyle Türkiye’den Yunan adalarına geçen tüm yeni sistemsiz göçmenler Türkiye’ye iade edilecek. Yunan adalarına ulaşan göçmenler, tarzına uygun olarak kayıt altına alınacak ve sığınma müracaatları UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) ile işbirliği içinde kişisel olarak sürece konulacak. Destekten mahrum ya da kabul edilemez bulunanlar Türkiye’ye iade edilecek. Sistemsiz göçmenlerin iade süreçlerinin masrafları AB tarafından karşılanacak.
- Korunmaya muhtaç kümelere yönelik BM kriterleri doğrultusunda, Yunan adalarından Türkiye’ye iade edilen her bir Suriyeli için Türkiye’den bir başka Suriyeli AB’ye yerleştirilecek (1’e 1 formülü). Birinci etapta 18 bin kişi yerleştirilecek, daha sonra ek en fazla 54 bin kişi gönüllülük temeline nazaran yerleştirilecek.
- Türkiye, AB’ye yönelen yeni sistemsiz göç güzergahlarının oluşumunu engelleyecek, deniz ve kara güzergahlarını önlemek için her türlü önlemi alacak ve bu doğrultuda AB’nin yanı sıra komşu devletlerle de işbirliği yapacak.
- Düzensiz geçişler sona erdiğinde ya da önemli formda azaldığında AB üye devletlerinin gönüllülük temeline dayanarak katkıda bulunacakları İstekli İnsani Kabul planı devreye sokulacak.
- 2016 yılı Haziran ayı sonuna kadar tüm kıstasların karşılanması kuralıyla Türkiye lehine vize kolaylığı ve vize muafiyeti konuları pahalandırılacak, sürat verilecek.
- AB, Türkiye için Sığınmacı Mali İmkanı kapsamında başlangıç olarak tahsis edilen 3 milyar euronun ödenmesini hızlandıracak ve 2016 Mart ayı sonundan evvel süreksiz muhafaza altındakilere yönelik projelerin finansmanı sağlanacak. Kaynaklar büsbütün kullanılma evresine yaklaştığında ve yükümlülükler karşılandığında AB, Sığınmacı Mali İmkanı çerçevesinde 2018’in sonuna kadar 3 milyar euroluk ek bir fonu devreye sokacak.
Yorumlar kapalı.