CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve 28. Periyot Milletvekili seçimine 15 gün kala, Financial Times (FT) gazetesine konuştu.
Muhalefet önderi, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “çalınmasına” müsaade vermeyeceğini söyleyerek devlet kurumlarını tekrar inşa etme ve otokrasiye yanlışsız gidişi aksine çevirme kelamı verdi.
Erdoğan’ın Türk siyasetindeki yirmi yıllık hakimiyetine son vereceğinden emin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, makus giden ekonomiyi canlandırmayı, Türkiye’nin demokrasisini onarmayı ve “gençler ortasındaki büyük umutsuzluğu” güzelleştirmeyi vaat etti.
Kılıçdaroğlu, “Yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü, tabir özgürlüğü, tüm bunların geri gelmesi gerekiyor” dedi. “[Önceliklerimiz] iktisat ve demokrasi olacak” Ülkenin Erdoğan’a “bir beş yıl daha kaybetmeyi göze alamayacağı” ikazında bulundu.
Kılıçdaroğlu, medyanın büyük kısmı üzerinde hükümetin denetimi olduğunu ve Erdoğan’ın kampanyasını desteklemek için devlet kaynaklarını kullanması nedeniyle seçimin adil olmayacağına inandığını söyledi.
Muhalefet başkanı, adaylığıyla ilgili telaşlara ait “Biz birlikte çalışıyoruz. Türkiye’yi yine inşa edeceğiz ve bunun için önemli bir devlet deneyimi gerekiyor” açıklaması yaptı.
“YSK’YA GÜVENMİYORUZ”
Muhalefet ittifakının seçim sürecini gözlemlemek ve rastgele bir usulsüzlüğe itiraz etmek için tüm büyük şehirlerde “avukatları ve baroları” hazır tuttuğunu tabir eden Kılıçdaroğlu, “Her sandığı izleyen bir görevlimiz var” dedi.
Kılıçdaroğlu, seçim sürecinin rahat geçeceğini ve sonuçlara hürmet duyulacağına inandığını söylese de Yüksek Seçim Şurası’nın oylar kullanıldıktan sonra müdahalesinin olabileceği ihtarında bulundu.
Kılıçdaroğlu “[Oyların] çalınmasına müsaade vermeyeceğiz. Ne Erdoğan’a ne de Yüksek Seçim Konseyi’ne mutlaka güvenmiyoruz. Bu nedenle bir buçuk yıldır bütün sandıklarda güvenliği sağlamak için çalışıyoruz” dedi.
“VERİLERİN GÜVENİRLİLİĞİNDEN ENDİŞELİYİZ”
Muhalefetin kazanması halinde Türkiye’nin ekonomik meselelerinin gerçek derinliğini tespit etmenin vakit alacağı ihtarında bulunan Kılıçdaroğlu, takımının hükümet datalarının titizliği ve doğruluğu konusunda kuşkuları olduğunu şu sözlerle tabir etti:
“Hükümetin mali durumu, gelirlerimiz, masraflarımız, taahhütlerimiz… yükümlülüklerimizin ne olduğunu kimse bilmiyor”
Kılıçdaroğlu, devletin ekonomik kurumlarının, bilhassa de son yıllarda fiilen Erdoğan’ın denetiminde olan Merkez Bankası’nın güvenilirliğini yine tesis etmenin çok değerli olduğunu “Öncelikle, hem Türkiye içinde hem de dışında finans topluluğuna inanç veren bir merkez bankası lideri atamanız gerekiyor” kelamlarıyla vurguladı.
İngiltere ve ABD’deki yatırımcılarla bir ortaya gelen Kılıçdaroğlu, hükümetinin beş yıl içinde 300 milyar dolar yabancı sermaye çekerek ülkeden çıkan yatırımcıları geri getireceğini “Türkiye’deki kamu kurumları [yatırımcıların] güvenliğini her formda sağlayacaktır” sözleriyle açıkladı.
AB ÜYELİĞİ VE RUSYA DEĞERLENDİRMESİ
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin can çekişen AB üyelik müzakerelerini yine canlandırmak için derhal harekete geçeceğini de söyledi.
Kılıçdaroğlu ayrıyeten, NATO üyesi Türkiye’nin, “Vladimir Putin’in Ukrayna’ya saldırmasını ve işgal etmesini hakikat bulmasak da” Rusya ile ekonomik ilgilerini sürdüreceğini vurguladı.
ERDOĞAN’IN EN GÜÇLÜ SEÇİMİ
FT, “14 Mayıs seçimlerinin Erdoğan için en güçlü seçim olduğunu” belirten analistlerin değerlendirmelerine aktarırken, anketlerin Kılıçdaroğlu’nu az bir farkla önde gösterdiğini lakin cumhurbaşkanlığı yarışının birinci defa ikinci tipe kalabileceği beklentisi hakim olduğunu tabir etti.
FT, “TL’nin rekor düşüş yaşadığı, enflasyonun yüzde 51’e ulaşması nedeniyle Erdoğan’ın iktisat siyasetlerine yönelik tenkitlerin arttığı, Cumhurbaşkanı’nın ve AKP’nin popülaritesinin azaldığı bir ortamda seçimin yapılacağı” değerlendirmesinde bulundu.
FT ayrıyeten, üçüncü büyük parti HDP’nin millet ittifakında olmadığını lakin Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini belirtti.
Yorumlar kapalı.