İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, “Güçlü ve vicdanı ile devlet aklı ile memleketimizin pak kalbini, insanlarımıza saygıyı önde tutan o hoş hisleriyle ve ahlakıyla hak, hukuk, adalet kavramını en güçlü formda temsil eden cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz daima birlikte. Yeni hükûmetimiz, bir kişinin, bir kümenin, bir kesitin değil hepimizin, 86 milyonun hükûmeti olacak” dedi.
İstanbul’un her noktasına paha katan projeler ürettiklerini kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:
Siyasi tatmin ya da bir avuç insanı memnun eden projeler üretmiyoruz. Biz, projelerimizle insanlarımızın gereksinim duyduğu işler üretiyoruz. İçinde metrolarımız, ömür vadilerimiz, arıtma tesislerimiz, yurtlarımız, kreşlerimiz, spor tesislerimiz, sıhhat merkezlerimiz var. Onarımlar, kültür merkezleri, toplumsal tesisler. Yeni Halk Ekmek fabrikasından kent lokantalarına, pırıl pırıl, çağdaş yeni İETT araçlarından elektrikli deniz taksilerine, meydan düzenlemelerinden otoparklara, açıkçası İstanbul’un her köşesinde çok pahalı yeni projelere imza atıyoruz.
Projeleri, vatandaşın gereksinimlerine uyumlu hale getirip, israftan arındırıp o denli tamamlıyoruz. Bilim insanlarının, teknik insanların onay vermediği, İstanbul’a ziyan verecek projeleri rafa kaldırıyoruz. Onları hiç fakat hiç gündeme almıyoruz… Bugün hizmete açtığımız Silahtarağa Gençlik Parkı’nda ihtimamlı bir çalışma yürüttüğümüzü bilmenizi istiyorum. Silahtarağa projesini, yani arıtma tesisi projesi, bana birinci ziyaretlerinde Eyüpsultan ve Kağıthane belediye liderleri açmıştı. Allah onlardan razı olsun. Bizi uyardılar ve dediler ki ‘Burada yapılacak arıtma tesisi nitekim her iki ilçeye ve Haliç’e kasvet yaratabilir’. Bundan ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.
“Gidin, orada mezbelelik üzere duran o hoş ağaçların olduğu yerlerin olduğu noktalara bakın”
Baktık ki yaklaşık 125 bin metrekarelik Haliç’in kıyısında bir alanda bir arıtma tesisi planlandı. Bu tahlili arkadaşlar bana sunduğunda dediler ki ‘Siz aslında Baltalimanı’nda bir arıtma tesisi yapıyorsunuz. Bu bölgenin bir kısmının atık suyu oraya gidecek. Tıpkı vakitte Yenikapı’daki arıtma tesisini yenileyeceksiniz, bu mevzuda proje hazırlığının olduğunu biliyoruz. Orada başladığınız vakit Haliç kıyısında bir arıtma tesisine gereksinim yok’. Başka yandan, arıtılsa dahi atık suyun Haliç’e bırakılması önerilmiyor. Haliç, beslenmesi gereken bir yapı. Yıllardır buraya Boğaz’dan, Karadeniz’den su desteği yapılıyor ve Haliç’in tazelenmesi sağlanıyor. Taban temizliğinden tutun Haliç’le ilgili yeni hayata geçirdiğimiz tarama biçimindeki temizleme sistemiyle daima nefes alması ve yenilenmesi sağlanmalı. İSKİ’deki toplantıdan sonra arkadaşlarımı alıp yapılacağı yere geldim. Bir baktım ki 30-40 yıllık ağaçlar orada bir ormana dönüşmüş. Yani bu ağaçlar kesilerek bir arıtma tesisi inşa edilecek. Her arıtma tesisinin ister istemez negatif etkileri etrafına ayrıyeten vardır, kokusundan imgesine kadar. Burası Altın Boynuz. Haliç, tarihi bir doku. Biz, o vakit bu temeli atmamaya, yapılan bu ihaleyi iptal etmeye karar verdik.
Bugün yaptığımız açılışlardan birisi de orası. Gidin, orada mezbelelik üzere duran o hoş ağaçların olduğu yerlerin olduğu noktalara bakın. Nasıl bir parka dönüşmüş, sizlere bir ikram üzere nasıl hoş bir ortama dönüşmüş, lütfen inceleyin.
Avrupa Yakası Şube Müdürlüğü diye kavramlandırılmış bir yere gittiğimde, makam binasını görünce dedim, ‘Arkadaşlar, yani burası makam olarak büyük değil mi?’ Başındaki arkadaşım, ‘Vallahi büyük’ dedi. ‘O zaman’ dedim, ‘burayı millete açalım. Burası parkıyla, bahçesiyle hoş bir toplumsal tesis olur’. Eyüpsultan’daki siyasi arkadaşlarım, bunun gereksinim olduğunu daima söylemişlerdi. Onu da açmış olduk. Ayrıyeten Haliç Spor Parkı’nı ve teleferik meydanını da hizmete açıyoruz. Kıyıların halka kapatılmasına tahammülümüz yok. Haliç’i eşsiz bir ömür vadesi olarak İstanbullulara emanet etmenin gururunu yaşıyoruz. Eyüpsultan’da Bölgesel İstihdam Ofisi’mizi de açıyoruz. İş arayan gençlerimize, bilhassa hanımefendilere ve herkese hizmet sunan, vazifeye başladığı andan itibaren tam 100 bini aşan insanımıza iş bulan, mesleğe odaklı iş gücünü Enstitü İstanbul İSMEK kurslarımızda yetiştiren, sertifika veren bir modelle iş bulan bu merkezlerimizin 19’uncusunu Eyüpsultan’da açıyoruz.
“Metro için, metrobüs alımı için, otobüs alımı için bir imzayı bile esirgediler”
Mayıs ayıyla birlikte, 300 Günde 300 Yüz Proje hizmet maratonumuzu tamamlayacağız. 2024 lokal seçimlerine o tarihten itibaren 300 gün daha var. Demek ki biz, o 300 gün içerisinde varsayım edin neler neler yapabiliriz. Yalnızca yapacağımız işten bahsetmiyorum. İnce bir nokta var burada, hoş bir nokta. Bahsettiğim iş, Millet İttifakı’nın iktidarında, o 300 günde neler yaparız, siz bir düşünün. İşte bu süreçten sonra bize ne yaptılar? İmzaları atıp projelerimize onay vermediler. Bir imzayı esirgediler. 16 milyon insanımızdan, metro için, metrobüs alımı için, otobüs alımı için bir imzayı bile esirgediler. Neden? Siyasi hasetlerinden. Vallahi ben, siyasi haset duysam, az evvel burada iki AK Partili belediye liderine teşekkür etmem. Ancak ediyorum. Mesela geçenlerde Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı’mıza teşekkür ederiz. Geldi, stadyumu bir arada açtık. Bir arada emek verdik kardeşim. O, araziyi verdi. Biz projeyi geliştirdik, değiştirdik. Başlanmıştı, modelini oturttuk. Bir yer inşa ettik. Bu işin partisi olur mu? Olmaz. Ne oldu? Milletimiz, muazzam hoş bir tesisle buluştu. İşte biz de o siyasi haset, kim, öfke, nefret, kibir, hiçbiri yok. Vallahi de yok, billahi de yok.
“İstanbul’da önü tıkanan işlere başlayacağız”
14 Mayıs’ta, Millet İttifakı ile milletin hükümeti misyona başlayacak. O tarihten sonra Ekrem İmamoğlu İstanbul’da, Mansur Yavaş Ankara’da; bizler, memleketin üzerine kabus üzere çöken o partizanlığı devletimizin kurumlarından söküp attığımızda o vakit ne olacak biliyor musunuz? Konya’nın da Kayseri’nin de Van’ın da Amasya’nın da işi yürüyecek. İstanbul’un da her yerin ve dediğiniz üzere zelzele bölgesinde o yaşadığımız zahmetli anlardan sonra öyküden bir avuç beton dökülürken zangır zangır titreyen demirlerin atıldığı beton temelden değil; çağdaş, akılcı kentlerin gelişimine hizmet eden bir periyoda de başlatacağız. Tıpkı vakitte, işte biz o vakit İstanbul’da yeni metrobüsler de alacağız. Sefaköy-Beylikdüzü metro sınırına da başlayacağız. İstanbul’da önü tıkanan işlere başlayacağız. Birebir vakitte İstanbul’da haksızlık yapılan, hukuksuzluk yapılan, Boğaz’ın tabanına bir avuç insanın bir barakasına imar verme eforuna girişen Şehircilik Bakanlığı’ndan başka bakanlıklara kadar o makus akıllar bertaraf olacak. Pak akıl, düzgün akıl, halkını düşünen akıl gelecek. Bu cennet, hoş İstanbul’un her köşesi işte o vakit çok hoş olacak.
Güçlü ve vicdanı ile devlet aklı ile memleketimizin, inanınız ki sağ duyusunu, pak kalbini, insanlarımıza saygıyı önde tutan o hoş hisleriyle ve ahlakıyla hak, hukuk, adalet kavramını en güçlü biçimde temsil eden cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz daima birlikte. Yeni hükümetimiz, bir kişinin, bir kümenin, bir kesitin değil hepimizin, 86 milyonun hükümeti olacak.”
Yorumlar kapalı.