Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinin akabinde yaklaşık 8 ay geçti. Lakin bölgede barınma sorunu sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “15 Ağustos’a kadar tesislerde, çadırlarda kalanları konteynerlere yerleştirmiş olacağız” açıklamasına rağmen Hatay ve Adıyaman’da, depremzede yurttaşların bir kısmı çadırlarda hayatını sürdürüyor. Bilhassa Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki ağır çadır hayatı, başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere asbeste maruz kalma riskini artırıyor. Öte yandan birçok zelzele vilayetinde yurttaşlar konteyner sırası beklemekte.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda Antakya’dan sonra en fazla hasarı gören ilçelerin başında gelen Gölbaşı’nda dayanak ve imar konusunda telaşlı yurttaşlar, “Gölbaşı coğrafik hoşlukları açısından bölgenin en hoş yeri. Katar savları duyuyoruz. Endişeliyiz” diyor.
Gölbaşı, coğrafyası ve demografisi ile klasik Doğu bölgesinden de Batı bölgesinden de ayrılıyor. Çağdaş bir ilçe.
Bölgedeki durumu öğrenmek isteyen bir ulusal kanalın canlı yayını sonrası iki genç yurttaş yanıma geldi. “Sizi izledik, dediğiniz her şey gerçek. Birinci sefer buraya birisi geliyor, problemlerimizi anlatmak ve sesimiz olmanızı isteriz” deyince onlara kulak veriyoruz. Farkındalığı yüksek genç anlatmaya başlıyor:
“Gördüğünüz ve anlattığınız üzere asbest büyük sorun. Onun dışında konteyner sıraları var. Gölbaşında zelzele sırasında yıkılan binadan çok ağır hasarlı bina fazla. Konutu az hasarlı olan birçok kişi konteyner bulurken konutu ağır hasarlı birçok kişi hala sıra bekliyor. Yardımlar da adil dağıtılmıyor. Gereksinimi olan da olmayan da alıyor”
Bu sıkıntıya bir tahlil önerisi de var genç depremzede yurttaşın:
“Maddi yardım yerine Gölbaşı esnafında geçerli olacak bir karta bakiye verilsin. Hem esnafların ekonomik döngüsü başlar hem de sadece gereksinimlere yönelik bir kaynak transferi olur.”
Bu öneriyi destekleyen yanındaki arkadaşı, imar derdine dikkat çekiyor: “İmar şu an büsbütün kapalı fakat bölgeye altyapı çalışması sürüyor. Demek ki imara açılacak, o vakit bu belirsizlik bitmeli. Vakit geçtikçe diğer şeyler geliyor aklımıza ki Katarlıların da bölgeye ilgi duyduğunu duyuyoruz.”
Sohbet devam ettikçe etraftan yurttaşlar da dahil oluyor. Yardım konusuna değinen öteki bir yurttaş şu dikkat cazip noktayı aktarıyor: “İlk 15 gün sonrasında dışarıdan gelen yardımlarda daima birileri yolunu buldu.”
Başka bir yurttaş ise şu kan donduran iddiayı paylaşıyor: “Hırsızlık için kepçeleri kullanan gruplar de oldu. Örneğin kepçe ile geldiler, ağır ve hafif hasarlı olarak yan yana tespit ettikleri binalara girdiler. Kepçe hafif hasarlıya küçük bir delik açtı. Oradan girip içini boşaltmaya kalktılar. Enkaz başındaki yurttaşlar müdahale etti, kovdular.”
Yurttaşlar belediye liderinin da süreç içerisinde kıymetli efor sarf ettiğini söyleyince kendisiyle görüşmek için irtibata geçiyoruz. Lider İskender Yıldırım, “Cumhuriyet’in başımızın üstünde yeri var” diyerek planını bize nazaran değiştiriyor. Görüşmemizdeki birinci kelam ise “Bizi unuttu herkes” oluyor.
Yorumlar kapalı.