Putin, konuşmasının başında Uzakdoğu‘nun Rusya için 21. yüzyıldaki stratejik önceliklerden biri olduğunu ve bundan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Küresel ekonominin değişmeye devam ettiğinin ve bunun en başta Batı’nın finansal ilişkiler sistemini yıkmasından kaynaklandığının altını çizen Putin, bu gelişme ışığında Batı’nın şablonlarına nazaran değil, tüm insanlık için işbirliğine hazır olan ülkelerin listesinin genişlediğini belirtti. Konuşmasına müddet gelen Putin, şunları aktardı:
‘Uzakdoğu Bölgesi’ne yapılan yatırımlar, ülke genelindeki yatırımlara kıyasla 3 kat daha süratli artıyor’
Rusya’nın Uzakdoğu Bölgesi‘ne yapılan yatırımların, ülke genelindeki yatırımlara kıyasla 3 kat daha süratli arttığını söyleyen Putin, 2014-2022 döneminde tüm ülkede ana sermayeye yapılan yatırımlar yüzde 13 artarken birebir periyotta Uzakdoğu Bölgesi’nde bu oranın yüzde 39 olarak kaydedildiği bilgisini paylaştı.
‘Asya-Pasifik ülkeleriyle ticaret hacmi yüzde 18.3 arttı’
Rusya’nın Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerle ticaret hacmine değinen Putin, 2022 yılında yüzde 13.7’lik artış kaydedilirken bu yılın birinci yarısında ticaret hacminin yüzde 18.3 arttığının altını çizdi.
Rusya’nın kelam konusu ülkelerle ticareti geliştirmeye devam etme niyetinde olduğunu kaydeden Putin, çünkü bu işbirliğinin gelişim potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu kestirim etmenin imkansız olduğunu vurguladı.
‘Uzakdoğu Federal Bölgesi’nin Rusya’nın geleceği açısından rolü ve çok kutuplu dünyadaki pozisyonu son derece büyük’
Uzakdoğu Federal Bölgesi’nin Rusya’nın geleceği açısından rolünün ve çok kutuplu dünyadaki pozisyonunun son derece büyük olduğunu belirten Putin, “Uzakdoğu Federal Bölgesi, Rusya topraklarının yüzde 40’ını oluşturuyor. Ormanlarımızın ve altın rezervlerimizin neredeyse yarısı, balık ve elmasın yüzde 70’ten fazlası, titanyum ve bakırın yüzde 30’dan fazlası ve başkaları burada bulunuyor. Değerli stratejik işletmeler, limanlar, demiryolları çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘Dolarla ödemelerin sonlandırılması nedeniyle Batı’ya itimat sarsılıyor’
Dolarla ödemelerin sınırlandırılması sonucunda tüm ülkelerin ulusal para üniteleriyle ödeme yapmayı ve birikimlerini ABD dışında tutmayı düşünmeye başladığını söyleyen Putin, Batı’ya itimadın sarsıldığı bir süreç içinde olduklarını vurguladı.
“Dolarla ödemelerin sonlandırılmasını ele alalım. Bu neye yol açıyor? Tüm ülkelerin kendi enstrümanlarını kurmayı, yeni ödeme sistemleri geliştirmeyi düşünmeye başlamasına, birikimlerini ABD’de yahut Avrupa’da rastgele bir yerde tutmanın, bu ülkelerin paylarına yatırım yapmanın âlâ olup olmadığını düşünmeye başlamasına yol açıyor” diye müddet gelen Putin, bu nedenle Batı’ya olan inancın sarsıldığının altını çizdi.
Bu görüntüyü görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkin hale getirin ve bir ağ tarayıcınızı HTML 5 görüntüleri destekleyen bir hale getirmek için güncelleme yapmayı düşünün.
‘Ruble kurunda sorun görmüyorum, tüm faktörler yönetilebilir durumda’
Rublenin son periyotta dolar karşısında bedel kaybetmesiyle ilgili bir soru karşısında Putin, bunun Rusya Merkez Bankası‘nın, hükümetin ve finans kurumlarının ağır çalışma yapmasını gerektiren bir bahis olduğunu belirterek “Genel olarak, burada aşılamayacak problemler, zorluklar görmüyorum. Bu, en büyük ihracatçıların döviz cinsinden cirolarının geri ödenmesi yahut kısmen geri ödenmemesi de dahil birçok faktörle temaslı. Doların 60 ruble olduğu periyotta, ithalata yönelik lojistik zincirlerin kurulmamış olmasıyla da temaslı. Artık Rusya’ya giderek daha fazla ölçüde ithalat giriyor, bu da dövize talebin giderek artması manasına geliyor. Öbür faktörler de var fakat genel olarak bunlar yönetilebilir faktörler. Biz bunları görüyoruz, anlıyoruz, Merkez Bankası da görüyor” dedi.
‘Afrika, Batı’nın Afrikalıları kafeslerde taşıdığı günleri unutmayacak’
Rusya başkanı, Afrika’da hiç kimsenin Batılı ülkelerin insanları kafeslerde taşıdığı günleri unutmayacağını vurguladı.
Putin, “Eski sömürgeciler ne yaptı? Kısa mühlet evvel bana fotoğrafları gösterdiler, daha 1957 yılında insanları Afrika’dan Belçika’ya kafesler içinde getirdiler. Bunlara gözyaşı dökmeden bakmak imkansız. Bu insanları aileleri ve çocuklarıyla birlikte kafeslerde sergilediler. Bu nasıl mümkün olabilir? Afrika’dan hiç kimse bunu unutmayacak” diye konuştu.
Bugün ise Batı’nın Afrika’da neo-kolonici politikayı dayatmaya çalıştığını anımsatan Putin, “Tüm Afrika ülkelerine borç yüklediler, bu ülkelerin dolar cinsinden trilyonlarca borcu var. Yani Afrika ülkeleriyle o denli bir kredi ve finans sistemi oluşturdular ki, Afrika ülkeleri kendilerine verilen kredileri hiçbir formda geri ödeyemiyor. Bu bir kredi bağlantısı bile değil, bir çeşit tazminata benziyor” diye konuştu.
‘Rusya hiçbir vakit sömürgeci olmadı’
Rusya’nın hiçbir vakit hiçbir yerde sömürgeci olmadığını söyleyen Putin, “Rusya’nın işbirliği, her vakit eşit temelde yahut yardım etme ve takviye olma dileğiyle inşa edildi. Şu anda bizimle rekabet etmeye çalışan ülkeler ise büsbütün farklı bir siyaset izledi. Beşerler geçmişte Rusya, o zamanki ismiyle SSCB ve öbür ülkelerle işbirliğinde olanları karşılaştırdıklarında, elbette her şey Rusya’nın lehine çıkıyor. Elbette bugün bunu dikkate almalı ve aklımızda tutmalıyız” tabirlerini kullandı.
Putin’den 2024’teki devlet başkanlığı seçimlerine iştirakiyle ilgili açıklama
Putin’e 2024 yılında yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine katılıp katılmayacağı soruldu.
Rusya başkanı, “Yasalar uyarınca parlamentonun yıl sonunda seçim kararını alması gerekiyor. Parlamento seçim tarihini belirlediğinde konuşuruz” karşılığını verdi.
‘ABD’de kimin lider seçileceğini bilmiyoruz lakin hiçbir şey değişmeyecek’
2024 yılında ABD’de yapılacak seçimler hakkında da konuşan Putin, ABD’de kimin lider seçileceğini bilmediklerini lakin kim seçilirse seçilsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini vurguladı. Putin, “Kim seçilirse seçilsin ABD dış siyasetinde Rusya’yla ilgili ilkesel değişiklikler olmayacağını düşünüyorum” dedi.
‘Trump’ın başına gelen her şey, siyasi saikli soruşturma’
Eski ABD Lideri Donald Trump hakkındaki soruşturma sürecini pahalandıran Putin, “Günümüz şartlarında yaşananlar, bence bizim için uygun. Çünkü bu, diğerlerine demokrasiyi öğretme argümanında bulunamayacak olan Amerikan siyasi sisteminin çürümüşlüğünü gösteriyor. Trump’ın başına gelen her şey, bir siyasi rakibe siyasi saiklerle yapılan soruşturmadır. ABD, bununla iç sıkıntılarını açığa çıkarıyor. Bu yeterli, çünkü kimin bizimle uğraş ettiğini gösteriyor” dedi.
Trump’a Rusya’yla özel alakaları bulunduğu konusunda yöneltilen suçlamaların büsbütün saçma olduğunu kaydeden Putin, “Ancak Trump, başkanlığı periyodunda Rusya’ya herkesten daha fazla yaptırım uyguladı. Bu nedenle kim seçilirse seçilsin, yeni bir gelecek beklenebileceğini söylemek bizim için güç. Esaslı bir değişiklik olması pek mümkün değil, zira mevcut ABD idaresi, Amerikan toplumunu Rusya aykırısı bir çizgiye ve ruh haline getirdi” yorumunda bulundu.
‘Ukrayna’ya F-16 sevkiyatı hiçbir şeyi değiştirmeyecek, yalnızca çatışmayı uzatacak’
ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları gönderme planlarını eleştiren Putin, F-16’ların hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, yalnızca çatışmayı uzatacağını vurguladı.
Seyreltilmiş uranyumlu mermilerin tedarik edilmesinin de cephedeki durumu değiştirmeyeceğini ve sadece mermilerin kullanıldığı bölgede kontaminasyona yol açacağını belirten Putin, “Kötü, çok makus. Seyreltilmiş uranyumlu mermilerin tedariki bir cürümdür. Çok kısa müddet evvel ABD idaresi misket bombalarının kullanılmasını savaş hatası sayıyordu. Bunun hata olduğunu kamuoyu önünde ilan ettiler. Artık de kendileri bu cürmü işliyor. 155 mm kalibreli mühimmatlar tükendiği ve onları Avrupa’da ve ABD’de üretmek güç olduğunu için, cephaneliklerinde me varsa onu tedarik ediyorlar. Seyreltilmiş uranyumlu misket bombaları da gönderildi. Tüm bunlar, benim değil kendilerinin söylediği hatalardır. Cürüm olduğunu söylediler lakin bunu şahsen kendileri yapıyorlar” dedi.
‘Ukrayna, karşı akında hiçbir sonuç elde edemedi, 71 bin askerini yitirdi’
Ukrayna ordusunun haziran başında başlattığı karşı hücumda hiçbir sonuç elde edemediğine dikkat çeken Putin, karşı atağın başından beri Kiev’in 71 bin askerini kaybettiğinin altını çizdi.
Putin, Ukrayna ordusunun karşı taarruzun başından bu yana 543 tank ile çeşitli sınıflarda 18 bin zırhlı araç kaybettiğini de belirtti.
‘Ukrayna’nın geleceğinin imajı bağımlılıkla bağlantılıdır, makamları savaşa muhtaçlık duyuyor’
Rus önder, Ukrayna idaresinin savaşı sürdürme muhtaçlığı duyduğunu, aksi halde ülkenin toplumsal ve ekonomik durumu nedeniyle halka hesap vermek zorunda kalacağını tabir etti.
Putin, Kiev rejiminin geleceğe yönelik önerdiği ‘Ukrayna NATO’da’ ya da ‘Ukrayna Avrupa Birliği’nde’ imajının başkanların savunma, iktisat vb. alanlarda birilerine büsbütün bağımlı olma isteğinde olduklarını ortaya koyduğunu söz ederek, Rusya’nın geleceğe yönelik imajının Ukrayna’dan farklı olduğunu şu sözlerle vurguladı:
‘Ukrayna karşı akın yürütürken, biz ateşkes yaptığımızı mı söyleyelim?
Arabulucu olmak isteyen birçok kişinin kendisine silahlı faaliyetlere son vermeye hazır olup olmadığını sorduğunu anlatan Putin, “Diğer taraf karşı akın yürütürken biz silahlı faaliyetlere nasıl son verebiliriz? Ne yapmamız gerekiyor? Onlar karşı akın yürütürken, biz ateşkes yaptığımızı mı söyleyelim? Biz Troçkist değiliz; ‘Eylem her şey, kesin maksat hiçbir şeydir’ teorisi, bu makus bir teori” dedi.
‘Ukrayna müzakerelere hazırsa, bunu kendi söylesin’
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken‘in Ukrayna’nın Rusya’yla müzakerelere hazır olduğu lakin Moskova’nın inisiyatif alması halinde masaya oturacağı formundaki açıklaması da Rusya başkanına soruldu.
Putin, “Eğer Kiev müzakerelere hazırsa, bunu kendi söylesin. Şayet ABD Ukrayna’nın müzakerelere hazır olduğunu düşünüyorsa, o vakit Ukrayna Devlet Lideri’nin müzakereleri yasaklayan kararnamesini iptal etsinler. Blinken hazır olduklarını söylüyorlar. Pekala, o vakit birinci adım olarak bunu iptal etsinler” yanıtını verdi.
Kiev’in müzakere konusunu silahlı faaliyetleri durdurmak ve ordusunun muharebe kabiliyetini pekiştirmek için kullanmak istediğini dışlamadığını da söyleyen Rusya önderi, kelamlarını şöyle sürdürdü:
‘Paşinyan’la daima irtibattayım, hiçbir sorun yok’
Dağlık Karabağ’da son periyotta tırmanan tansiyon ve Ermenistan’ın ABD’yle ortak tatbikat yapması nedeniyle ‘Erivan’da eksen kayması yaşandığına’ dair yorumlara cevap veren Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan‘la daima temas halinde olduğunu ve hiçbir sorun bulunmadığını söyledi.
Putin, “Paşinyan bana ayrıntılı bir yazı gönderdi. Kendisiyle temas halindeyim, burada Ermenistan ve Başbakan Paşinyan’la hiçbir sorun yok. Rastgele bir ‘eksen kayması’ olduğunu düşünmüyorum. Yaşananları görüyoruz, anlıyoruz” dedi.
‘Erivan fiilen Bakü’nün Karabağ üzerindeki egemenliğini tanıdı’
Ermenistan yönetiminin Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu fiilen tanıdığını vurgulayan Putin, “Mesele yalnızca son çatışmanın sonuçları değil, sorun Ermeni liderliğinin Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki egemenliğini esasen tanımış olmasıdır” diye konuştu.
Karabağ’daki Rus barış gücünün varlığı konusuna da değinen Putin, Rus birliklerin misyon süresinin hala yürürlükte olduğunu, ayrıyeten insani hususların da geçerliliğini koruduğunu söz etti.
Rus başkan, “Görev mühleti hala devam ediyor, her türlü ‘etnik temizliğin’ engellenmesi üzere insani nitelikli bahisler ise elbette ortadan kalkmış değil. Ve ben buna büsbütün katılıyorum. Azerbaycan liderliğinin, bize her vakit söylediği ve söylemeye devam ettiği üzere, rastgele bir ‘etnik temizlik’ istemediğini, hatta tam aksine bu sürecin yumuşak bir biçimde geçmesini istediğini umuyorum” tabirlerini kullandı.
‘Sabotajcıların Rus nükleer santraline saldırma teşebbüsünde İngiliz istihbarat servislerinin parmağı var’
Rusya topraklarında yer alan bir nükleer güç santraline saldırı planlayan Ukraynalı sabotajcıların İngiliz eğitmenlerden bahsettiklerine dikkat çeken Putin, İngiltere liderliğinin bu tıp bir saldırıyı planlayan sabotajcıları hazırlamanın sorumluluğunun farkında olduklarından kuşkulu olduğunu tabir etti.
“Neyle oynadıklarının farkındalar mı? Bizi Ukrayna nükleer tesislerine ve güç santrallerine yönelik bir çeşit misilleme aksiyonu yapmaya mı kışkırtıyorlar? İngiliz liderliği ve başbakan, istihbarat servislerinin Ukrayna’da ne yaptığını biliyor mu? Ya da tahminen hiç bilmiyor? İngiliz istihbarat servislerinin Amerikalıların idaresi altında hareket ettiğini de dışlamıyorum” diyen Putin, bu provokatörlerin ‘uçları hissetmediklerini ve önemli sonuçlara yol açabileceklerini’ vurguladı.
‘Rusya’nın çıkarları her şeyin üstünde’
Rusya’nın kendi kendine yetmesi gerektiğini lakin bunun ülkenin tecrite gireceği manasına gelmediğini kaydeden Putin, “Ülkemizi geliştirecek ve çok daha güçlü yapacağız. Rusya’nın çıkarları her şeyin üstünde ve bundan utanmıyoruz” dedi.
Rusya Savunma Bakanlığı‘nın geçen yıl kısmi seferberlik ilan ettiğini ve 300 bin kişiyi orduya katılmaya çağırdığını anımsatan Putin, son 6-7 ayda 270 bin kişinin silahlı kuvvetlere ve istekli birliklere katıldığını, cesur Rus erkeklerin bu misyona bilinçli bir formda, anavatanı korumak için gittiğini vurguladı.
‘Rusya, Orta Çağlardan beri ‘kötülük imparatorluğu’ olarak görülüyor’
Orta Çağlardan, tahminen de daha eski tarihlerden itibaren Rusya geliştiğinde ve daha güçlü hale geldiğinde ülkesinin ‘kötülük imparatorluğu’ olarak görülmeye başladığını anlatan Putin, Rusya’nın gerçek bir jeopolitik bir rakip olarak görüldüğünün ve her vakit Rusya’yı dizginleme siyaseti izlendiğinin altını çizdi.
‘Rusya’ya yönelik taarruzlar Batı’nın jeopolitik zıtlaşmasının devamıdır’
Rusya’ya her tarafta yapılan taarruzların Batı’nın jeopolitik zıtlaşmasının devamı olduğunu söyleyen Putin, “Rusya ile Batı ortasındaki alakalar ile ilgili her şey Batılı ülkelerin jeopolitik çıkarlarıyla ilgilidir. Ve manevi alan da dahil olmak üzere her tarafta yapılan ataklar bu jeopolitik zıtlaşmanın devamıdır. Elbette Batı uzun vakittir Rusya’yı ‘katolikleştirmeye’, onu Vatikan’a sürüklemeye çalışıyor” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.